Millet İttifakı’nın Zafer Partisi ile yaptığı protokol, gerici, faşizan, ulus devletçi, göçmen ve yabancı düşmanı politikalara yol veren bir protokoldür. Bu uzlaşma metniyle Kılıçdaroğlu’nun sözünü ettiği “Cumhuriyeti demokrasiyle buluşturmak” asla mümkün olmaz.
Bu uzlaşmacı tutum, sermayeci siyasal sistemin restorasyonunu hedefleyen düzen güçlerinin siyasal gericiliğe olan varoluşsal eğilimlerini bize bir kez daha hatırlatırken, Kürt düşmanlığına, Kürt sorununda güvenlikçi ve çatışmacı politikalarda ısrara ve ırkçılığa karşı mücadeleyi daha da yükseltme görevini önümüze koyuyor. Mücadelenin sonucunu bu tür protokoller değil, toplumsal muhalefet dinamikleri belirleyecektir.
14 Mayıs’taki konumumuzu 28 Mayıs’ta da koruyoruz: Güncel durumda da faşizmin kurumsallaşmasını durdurma ve tek adam rejimini tasfiye etme ana hedefimiz, aciliyetini ve yakıcılığını sürdürüyor. 14 Mayıs’ta kazanamadılar; 28 Mayıs’ta yenilgiye uğratacağız!
Emekçilerin, halkların, kadınların, gençlerin, LGBTİ+’ların, doğanın düşmanlarının iktidarını yıkacak, Demokratik ve Sosyal Cumhuriyete giden yolu birlikte açacağız!
Haydi sandık başına!
