SYKP: Emperyalistler ve İşbirlikçileri Yenilecek, Direnenler Kazanacak!

Halit Elçi - 0
Yerleşimci-sömürgeci İsrail’in NATO’nun çıkarlarıyla paralel biçimde Ortadoğu halklarına karşı yürüttüğü kapsamlı savaş bugün bölgedeki direniş odaklarının zayıflatılması ve geri çekilmesi sonucunda önemli bir mevzi...

Tülay Hatimoğulları’nın şahsında Kürt özgürlük hareketiyle Türkiyeli sosyalistlerin tarihsel ittifakı hedef...

Hakkâri’de DEM Partili Belediye Başkanı’nın görevden alınması ve yerine yapılan atama...

SYKP 5. Olağan Konferans ve Kongre Kararları

5. Olağan Kongremizi Tamamladık: Faşizme Karşı Demokrasi, Kapitalizme Karşı Sosyalizm!

 

SYKP Genel Merkezi

SYKP Genel Merkezi
Aramızdan ayrılışının 10. yılında enternasyonal devrimci Mustafa Kahya'yı anıyoruz. Açılış konuşmalarını DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve SYKP Eş Genel Başkanı Feray Mertoğlu'nun yapacağı etkinliğimizde, Sebahat Tuncel, Erdal Kara ve Halit Elçi'yle "Mustafa Kahya'nın izinde parti, ittifak ve yenidenkuruluş"u konuşacağız. Kahya yoldaşı anacağımız etkinliğimizde sizleri yanımızda görmek bize güç ve onur verecektir. SYKP Merkez Yürütme Kurulu
SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Dış İlişkiler Sorumlusu Mahir el Tahir’le “Aksa Tufanı” hamlesini konuşuyoruz. İsrail dezenformasyonu ve Hamas dominasyonunun dışında Filistin soluna mikrofon uzatıyor, kulak veriyoruz. #aksatufanı #filistin #fhkc #sykp
Eş Genel Başkanımız Canan Yüce ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) Dış İlişkiler Sorumlusu Mahir el Tahir’le “Aksa Tufanı” hamlesini konuşuyoruz. İsrail dezenformasyonu ve Hamas dominasyonunun dışında Filistin soluna mikrofon uzatıyor, kulak veriyoruz.
SYKP GM Facebook
Eş Genel Başkanımız Canan Yüce, Mehmet Latifeci yoldaş için Hatay il örgütümüzün HDP ve SODAP'tan dostlarımızın da katılımıyla mezarı başında düzenlediği anmada konuştu. Yüce konuşmasına, 30 Mart 1972'de Kızıldere'de yitirdiğimiz Mahir Çayan ve yoldaşlarını, 30 Mart 1995’de Samandağ’da evinin önünde faşist bir pusuyla öldürülen Mehmet Latifeci'yi anarak başladı. Yüce konuşmasına şöyle devam etti: "Bugün bu deprem felaketini yaşarken, iktidar tarafından bu felaket bir kez daha bir katliama dönüştürülüyor ve burada Arap halkı yalnız bırakılıyor, halklar ölüme mahkum ediliyor. Bugün her zamankinden daha fazla Latifeci'nin yolunda onun bıraktığı yerden onun değerlerini mücadelesini yürütmeye ihtiyacımız var. Her yıl 30 Mart'ta burada Latifeci yoldaş'a devrim mücadelesini sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz, burada Hatay'da bu topraklarda halkların kardeşliği, barış, eşitlik ve özgürlük mücadelesini sürdüreceğimizin sözünü veriyoruz. Bugün bu sözü bir kez daha yineliyoruz: Topraklarımızı terk etmeyeceğiz, burada bu felaketin karşısında yeniden yaşamı inşaa edeceğiz, bütün kültürlerimizle, dilimizle, zenginliklerimizle bir arada yaşamaya devam edeceğiz ve burada nükseden bu yaşam bütün Türkiye'ye yayılacak. Bu yıl her zamankinden daha fazla mücadeleye ihtiyacımız var çünkü aynı zamanda bir AKP felaketiyle karşı karşıyayız. Burada da söz veriyoruz, bu iktidarı göndereceğiz ve bu ülkeye hep birlikte aydınlığı, eşitliği getireceğiz."
Eş Genel Başkanımız Cavit Uğur seçim gündemiyle Medya Haber TV canlı yayınındaydı. Konuşmasında bir sosyal ve siyasal tarihi dönüşümün eşiğinde olduğumuzu ve her adımımızın bunun bilinciyle atılması gerektiğini ifade eden Uğur, iktidarın Sinan Ateş cinayeti, Taksim bombalı saldırısı gibi seçimi provoke etme hamlelerinin de boşa düştüğünü ancak yine de tekrarlamayacağı anlamına gelmediğinin altını çizdi. Bütün toplumsal güçlerin bu tarihsel dönüşümün gereklerini yerine getirmekte ciddi eksiklikler yaşandığını ifade eden Uğur, özellikle İttifak'ın hukuki formunu belirlemek için daha hızlı davranılmasına ihtiyaç olduğunu ve bu konuda muhattaplar arası eleştiri-özeleştiri temelinde ilerlenmesi gerektiğini ifade etti. Uğur, 50 günden az bir süre kaldığını hatırlatarak halkların demokratik kurtuluşu açısından "bir kapı aralamak için" ve demokrasinin seçimin ertesi günü gelmeyeceği bilinciyle hareket edilmesi, iktidarın geri dönme çabası ve sahadan faşizan basınç tehlikesini de görmenin gereğini ifade etti. Uğur devamla şöyle konuştu: "Bir taraftan olası bütün kötü senaryoları görelim ama buna teslim olmayalım, tedbirlerini alalım. Bunun için de demokrasi güçlerinin ortak hareket etmesi ve yeni güçleri içeren bir örgütsel büyüklüğe geçmesi lazım. Henüz ortada bu yoktur diyorum ben. Tablo henüz demokratik muhalefetin lehine yeterince dönmüş değil. Zaman zaman 'pat' durumuyla karşı karşıyayız, bu tehlikenin altını çizmekte fayda var. Peki bunu nasıl değiştireceğiz? Önce iç kargaşadan kurtulup, tek adam iktidarını alaşağı edecek kapsayabileceğimiz bütün güçleri kapsayarak."
Hatay Samandağ'da depremin 40'ıncı günü vesilesiyle anma yürüyüşü düzenlendi. Kadınlar, bahhurlar ve reyhanlarla, "Gitmiyoruz, buradayız" sloganları eşliğinde Samandağ sokaklarında yürüdü. Eş Genel Başkanımız Canan Yüce de yürüyüşteydi. Milletvekilimiz Tülay Hatimoğulları, yürüyüş sonunda Arapça olarak konuşmada, yaşamını yitirenleri andı ve "Bütün dünyaya kentimizi yeniden imar edeceğimizin mesajını vermeye geldik" dedi. Hatimoğulları, depremden sonra Hataylılar'ın içinde bırakıldığı yokluk ve çaresizliği vurgulayarak şöyle konuştu: "Depremi engelleyemezlerdi ama enkazların altından bizi kurtarabilirlerdi. AFAD'ı, Kızılay'ı gönderebilirlerdi. Ama göndermediler. İşte biz bu nedenle bu kadar öfkeliyiz. Bize bir bardak bir şişe su gönderebilirlerdi. Hiçbir şey göndermediler. Dışarıdan gelen gençler burada yememizi içmemizi planlayıp örgütlemeselerdi, susuzluktan ölecektik. İşte bu nedenle öfkeliyiz. Bu nedenlerle onlara hakkımızı helal etmiyoruz. Onları affetmiyoruz. En güzel şey, kadınlar bu kenti kendi elleriyle yeniden kuracak. Bizler bugün Samandağlı kadınlar olarak bir aradayız. Teşekkür ederiz bizi buluşturanlara. Bir araya geldik ve bütün dünyaya mesajımızı veriyoruz: Biz Samandağlı Antakyalı, Hataylı kadınlar bu kenti baştan sona yeniden imar edeceğiz. Tıpkı eskisi gibi kardeşçe, huzur içinde ve beraberce hiçbir zaman tefrika girmedi aramıza, Hristiyan, Alevi, Sünni, Kürt, Arap, Türk, Ermeni hepimiz bu topraklarda yaşadık. En büyük hüznümüz burada tesis ettiğimiz kardeşliğimize zarar vermek istemeleri. Bizleri buralardan gönderme senaryoları konuşuluyor ve siz bunun cevabını verdiniz: Biz buradayız, topraklarımız burada, burada doğduk, burada öleceğiz, kentimizi asla terketmiyoruz!" Video ve Kurgu: Mehmet Aslan
Daha Fazla İzle Abone Ol
Twitter akışı şu anda kullanılamıyor.
Facebook Instagram Twitter Youtube