DEM Parti Eş Genel Başkanı ve partimiz SYKP’nin eski Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Cumhur İttifakının dezenformasyon sorumlusu Fahrettin Altun’a bağlı trol ordusu, Kürt Özgürlük Hareketiyle Türkiyeli sosyalistlerin tarihsel ittifakına karşı olan ilkel milliyetçiler ve karanlık güçler tarafından sosyal medyada hedef haline getirildi.
Hatimoğulları’nın halkların kaderini emperyalist güçlerin değil, kendi direnişlerinin belirleyeceği anlamındaki sözlerini çarpıtarak startı verilen linç kampanyası, önceden hazırlığı yapıldığı açık olan seri yalan haber, montaj görseller ve dezenformasyon paylaşımlarıyla hızla esas hedefine, Kürt Özgürlük Hareketiyle Türkiyeli sosyalist güçlerin stratejik ve tarihsel ittifakına yöneldi.
Tülay Hatimoğulları’na yapılan bu saldırı şüphesiz ki ilk saldırı değil. Cumhur ittifakının kolluk güçlerini, yargıyı ve yandaş medyayı kullanarak uzun süredir devam ettirilen bu tür saldırıların hedefi, Türk, Kürt, Arap, Çerkes, Ermeni, Rum, Laz emekçilerin ve ezilenlerin, kadınların, LGBTİ+ların, Alevilerin, sosyalistlerin birlikte mücadelesini engellemek, HDK/HDP/DEM Parti’de gerçekleşen stratejik ittifakı bozmaktır.
İktidar Kürtleri ve diğer ezilenleri birbirinden kopartmak, aralarındaki ittifakı parçalayarak her birini tek başınayken ezmek istiyor. HDK/HDP/DEM Parti hamlesiyle Türkiye halkları kendilerine dayatılan kırk katır ya da kırk satır dışındaki üçüncü yolun, ezilenlerin ve emekçilerin tarihsel ittifakının önünü açma imkanını yakaladı.
2015 seçim sonuçlarıyla birlikte bu tehlikenin farkına varan müesses nizam, Ankara Gar Katliamından Gezi tutuklamalarına, Suruç katliamından Kobane Kumpas Davasına çeşitli saldırılar ve katliamlarla bu tarihsel ittifakı hedef aldı, dağıtmak için her türden provokasyonu düzenlemekten imtina etmedi.
Biz Türkiyeli enternasyonalist sosyalistler olarak, ayrı devlet kurma tercihi dahil Kürt halkının kendi kaderini tayin etme hakkının ikircimsiz destekçisi, bu coğrafyaya barışı, eşitliği, adaleti ve sosyalizmi getirecek güçlerin stratejik ittifakıyız. Ne devletin ve uzantılarının baskı ve terörü ne de karanlık güçlerden aldığı destekle suyu bulandırmak isteyen işbirlikçi kesimler bizi bu pozisyonumuzdan hiçbir biçimde vazgeçiremez.
Tülay Hatimoğulları ve kurucusu olduğu partimiz, daha 1930’larda Kürdistan’ı sömürge olarak tanımlayıp “Kürt halkının kurtuluşundan vaz geçmek devrimden vazgeçmektir” diyen Dr. Hikmet Kıvılcımlı’nın, darağacında “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının bağımsızlık mücadelesi! Kahrolsun emperyalizm!” diyen Deniz Gezmiş’in, Diyarbakır zindanlarında ser verip sır vermeyen İbrahim Kaypakkaya’nın, “Yaşasın Kürt ve Türk halklarının kardeşliği! Kahrolsun sömürgecilik!” şiarıyla idam sehpasını tekmeleyen 12 Eylül Cuntasının ilk idamı Necdet Adalı’nın takipçisidir.
Tülay Hatimoğulları ne devletin ne de devlet aparatlarının saldırıları karşısında yalnız değildir.
Yaşasın Halkların Mücadele Birliği!
Yaşasın Enternasyonalizm!
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi
Merkez Yürütme Kurulu