Eş Genel Başkanımız Cavit Uğur, HDP’ye yönelik saldırılarla ilgili ANF’ye konuştu.
Saldırıların yeni olmadığını hatırlatan Uğur, şunları söyledi: “7 Haziran 2015 seçimlerinden itibaren HDP sistematik saldırı altında. Şimdi HDP önünde yapılan saldırı, demokratik muhalefeti baskılamak ve Kürt Hareketini çöktürme planının bir parçası olarak cereyan ediyor. Rejimin bilgisi, onayı ve planlaması dışında değil. Hem Gar Katliamı’nda ortaya çıkan yeni bulgular hem de Deniz Poyraz davasının seyri de bunu gösteriyor.”
“Demokratik Muhalefeti Baskılamak İçin”
Rejimin bekası açısından 2023 dönemeci diye tanımladığı sürece işaret eden Uğur, şöyle devam etti: “Demokratik muhalefeti baskılamak, burjuva muhalefeti arkasına dizmek için öncelikli olarak HDP’nin kapatılması, işlevsiz hale gelmesi, etrafındaki sol demokratik güçlerin susturulması onlar açısından elzemdir. O açıdan da çeşitli cinayetler işleniyor, provokasyonlar tertipleniyor. HDP’nin siyaset yapamayacağı bir iklimin, devlet terörüyle oluşturulması isteniyor. HDP’nin genel merkezine yapılan girişim budur. Saldıranların artarak devam etmesinin muhtemel olduğunu söylemek için kahin olmaya gerek yok.”
“2023’e Yaklaştıkça Saldırıların Artması Mümkün”
İktidarın savaştan beslendiğini; çatışmasızlık halini, ayakta kalması açısından bir dezavantaj olarak gördüğünü kaydeden Uğur, “Çatışmayı derinleştirmek, her düzeyde toplumsal kutuplaşmayı büyütmek, HDP’yi bir terör meselesi haline getirip şovenist hisleri kaşımak için uğraşıyor. 2023 sürecine yaklaştıkça bu ve benzer operasyonların, benzer saldırıları daha fazlasıyla karşılamak mümkün” şeklinde konuştu.
“Ortak Ses Çıkarmaktan Başka Çaremiz Yok”
Türkiye’deki toplumsal muhalefete, demokratik kitle örgütlerine hatta burjuva muhalefetine çağrıda bulunan SYKP Eşbaşkanı Cavit Uğur, şunları ekledi: “Saldırılara karşı uyanık olmak, bunları teşhir etmek, açıktan itiraz geliştirmek gerekir. Her ihtimal mümkün, saf olmaya gerek yok. Mevcut tek adam rejiminden kurtulmak isteniyorsa karşısında ortak ses çıkarmaktan başka yol yok.