2019 Mayıs’ına girerken kapitalizmin azgın saldırısı altındaki emekçiler dünyanın dört bir yanında itirazlarını yükseltiyor. Afrika’da, Asya’da, Avrupa’da yoksullar daha adil bir dünya arayışlarını sürdürüyorlar. Ülkemizde de 17 yıldır büyük bir zorbalıkla Türkiye’yi yöneten AKP’nin emekçi halkların birliği karşısında tutunamayacağı 31 Mart seçimleri ile bir kez daha açığa çıkmıştır. Tek parti devleti haline gelen AKP’nin faşizmi kurumsallaştırma hamlesine ket vuracak karşı hamleyi; başta Kürt halkı olmak üzere, emek, demokrasi ve barış güçleri bu seçimlerde atmıştır. Emekçiler bu zorbalığa mahkûm olmadıkları bir özgüvenle 1 Mayıs’ta alanlara gidiyor.
Kriz büyüyor…
Önceki düzen temsilcilerinden devraldıkları neo-liberal politikaları daha da azgın bir yöntemle uygulamaya koyan AKP, memlekette satacak kamu malı bırakmamış, kendine yandaş sermayedarlar yaratmıştır. Yıllarca üretimi artırmayan, istihdam yaratmayan, sadece finans sermayenin arpalığı haline getirilmiş bir ülke ekonomisi artık çökmek üzeredir. Kötü tarım politikaları yüzünden en temel gıda mallarını bile almak imkânsız hale gelmiştir. Asgarî ücret açlık sınırının altındadır. Emekliler, emeklilikte yaşa takılanlar çökertilen sosyal güvenlik sisteminde ayakta kalmak için itirazlarını yükseltmektedirler. Adı konmasa da IMF politikalarına teslim olan AKP, tüm Türkiye’yi bir gecede yüzde kırk yoksullaştırmıştır. Kaynaklar tükendikçe yeni saldırı planları uygulamaya konmaktadır. Memlekette satacak mal bulamayan AKP, şimdi de işçilerin kıdem tazminatına göz dikmiştir. Çalışanlar için sadece sosyal bir hak olmanın ötesinde, işten çıkarmalara karşı bir sigorta olan kıdem tazminatının gaspına karşı tüm emekçiler bu 1 Mayıs’ta hep birlikte haykıracaklar.
Diktatörlüğe dur diyeceğiz…
Kürt halkının demokrasi ve özgürlük mücadelesi büyük bir zorbalıkla yok edilmeye çalışılmaktadır. Ancak binlerce tutuklama, gözaltılar kâr etmemektedir. Cezaevlerinde, sokaklarda demokratik ve sosyal bir cumhuriyet mücadelesi, Türkiye’nin tüm emekçilerinin daha adil bir Türkiye mücadelesi ile birleşmektedir. Bunun en son örneği 31 Mart seçimlerinde açığa çıkmıştır. Aynı kaderi paylaşan yoksullar, kadınlar, geleceğini arayan gençler artık insanca yaşamak için AKP düzeninden kurtulmanın başlangıcı olduğunu bize göstermişlerdir. Bu halk ittifakını diktatörlüğe son vermenin, içeride ve dışarıda savaş politikalarını sona erdirmenin ve demokratik bir anayasa yapımının kaldıracı yapabiliriz.
Bu daha başlangıç…
Ülkenin kaynaklarını ve halklarını bir avuç sermayenin daha fazla sömürmesine dur demek için 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız. Uygulanan ekonomi politikalarıyla ülkeyi uçurumun kenarına getiren hükümetin krizden çıkış için yaptığı manevralara dur diyeceğiz. Zaten tırpanlanmış haklarımızı teslim etmeyeceğiz. Krizin bedelini emekçiler ödemesin diye, krizi yaratanlara iade etmek için bu 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız. Kürt halkının eşitlik ve özgürlük arayışıyla birlikte 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız. Barış, özgürlük ve demokrasi için 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız. Devrim ve sosyalizm şiarıyla 1 Mayıs’ta alanlarda olacağız.
Bu daha başlangıç. Faşizme karşı ileri!
Yaşasın 1 Mayıs!
Biji 1 Gulan!
SYKP MYK
27.04.2019
