Çok geriye gitmeye gerek yok. Yakın zamanda Paradise Paper’s belgelerinde Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlunun nasıl vergi kaçırdığı açığa çıkmış, araştırma önergesi AKP tarafından reddedilmişti.
Şimdi de AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu ve yakın akrabalarının Man adasında ki şirketlere gönderilen paralar ile nasıl vergi kaçırdıkları belgeler ile ortaya konuldu.
Üstelik tüm belgelerin yalan olduğunu iddia eden AKP, CHP ve HDP’nin araştırma komisyonu kuralım önergesini bir çırpıda reddetti.
ABD’de devam eden Reza Sarraf davasında kirli ilişkilerin, rüşvetin, emri verenlerin, rüşveti alanların, aracı olanların adları tek tek açıklanırken, daha yakın zamanda Reza Sarraf’ın önüne yatacağını ilan eden AKP bu kez de kahramanı Reza Sarraf’ı suçlu ilan ediyor.
Yine “kandırıldık” diyor. Rüşvet çarkının işleyişi, kara paranın aklanışı, vergi kaçırma, paravan şirketlerin kuruluşu, paranın nereden geldiği, nasıl kazanıldığı belli olmayan milyarlarca doların nasıl aklandığı artık gizlenemiyor.
Üstelik tüm bu kirliliğin içinde karşımıza hep aynı isim, isimler çıkıyor.
Tüm bu kirli ilişkiler tek tek açığa çıkarken Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanı asgari ücret görüşmelerinde bu halk ile adeta dalga geçercesine emekçilerden “fedakarlık” beklediğini utanmadan açıklayabiliyor.
Metal sektöründe sendikaların insanca yaşama talebi olan zam ve sosyal güvence talebi hükümetin ortağı patronlar tarafından kabul görmüyor. Her gün en az 3 işçi iş cinayetlerinde hayatını kaybederken, sadece 10 gün içinde Kocaeli’de Posco Assan fabrikasında ve Tuzla’da Na-De Elektronikte sendikalı olduğu için 200’den fazla işçi işten çıkarılıyor.
Ve evet, tüm bunlar yaşanırken Bakan emekçilerden “fedakarlık” bekliyor, AKP vergi kaçırma, kara para aklamayı “Vatan Sevgisi” olarak adlandırabiliyor.
Asgari ücret açlık sınırının altındayken, konu taşeron işçiler olduğunda, konu sendika olduğunda, konu insanca yaşam talebi olduğunda aklına ilk gelen “OHAL” yasakları, diline ilk gelen “fedakarlık” olan AKP, tüm yurttaşların gözlerinin içine bakarak rüşvetin, vergi kaçakçılığının, kara para aklanmasının üzerini bu kez “sahte belge” diyerek kapatmaya çalışıyor.
Milyonlarca doları yurtdışına çıkararak zenginleşenler, halka vergi yükü ve zamları reva görüyor. Ancak bu halk size mahkum değil, AKP hükümetinin çevresi ve ülkeyi yönetenlerin aileleri zenginleşirken, bu halk açlığa, yoksulluğa mahkum değil, mahkum olmayacak.
Bu halk insanca yaşam talebi karşısında OHAL yasaklarına, baskıya, sömürüye, hırsızlığa mahkum olmayacak. Bugün yargıyı kendi egemenlikleri altına almaya çalışanlar bilmelidir ki, bu devran böyle devam etmeyecek.
Yıllardır süren katliamların, kurulmaya çalışılan baskıcı-otoriter rejimin, hırsızlığın, rüşvetin, vergi kaçırmanın, doğa talanının, yağmanın hesabı sorulacak.
Bir gün bu ülkede hırsızlar yargılanırken, barıştan, emekten, özgürlüklerden ve insanca yaşamdan yana olanlar mutlaka kazanacak.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP)
Merkez Yürütme Kurulu