Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) İsviçre örgütü “Eşitlik, Özgürlük, Barış ve Demokrasi için SINIF MÜCADELESİNİ YÜKSELTELİM” temasıyla Basel’de bir şölen gerçekleştirdi.
SYKP Avrupa örgütünün bu yılki kampanya konsepti çerçevesinde düzenlenen gecede Türkiye’den HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce Türkiye’deki siyasal gelişmeler üzerine birer konuşma yaparken, İsviçre’den UNIA sendikası genel başkanı Vania Allave de İsviçre’deki sınıf mücadelesinin durumu üzerine bir sunum gerçekleştirdi.
Şölene ayrıca İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu, Komünistiche Jugend, İsviçre Küba dayanışması, İGİF, MLPD, Devrimci Parti Avrupa örgütü, Devrimci Karadeniz, Dersimliler İnisiyatifi katılarak ve mesajlarıyla destek verdiler.
Hatimoğulları: AKP içeride ve dışarıda savaş hükumetidir
HDP Adana milletvekili Tülay Hatimoğulları AKP-MHP eliyle inşa edilmekte olan faşizme karşı partisinin en önemli demokrasi barikatı olduğuna belirterek, faşist blokun bugüne kadar kesin sonuç alamamasında HDK/HDP’de bir araya gelen demokrasi güçlerinin kararlı duruşunun belirleyici bir rol oynadığının altını çizdi. Hatimoğulları HDP’nin oynadığı bu rolünün sorumluluğuyla hareket ettiğini söyleyerek 31 Mart yerel seçimlerinde belirlediği stratejiyle de faşizm karşısında en geniş muhalefet bloğunu etkin olarak kurumsallaşmayı durdurmak üzere konumlandırmaya çalıştığına dikkat çekti.
Tülay Hatimoğulları ayrıca Türkiye’deki faşist yükselişin küresel kapitalizmin yönelimlerinden bağımsız olmadığını vurgulayarak Tunus’ta, Mısır’da başlayıp Suriye’ye kadar devam eden yeni gelişmelerin birbiriyle bağlantısız olmadığını söyledi. AKP hükumetinin içeride ve dışarıda bir savaş hükumeti olduğunu söyleyen Hatimoğulları SYKP’nin kendisine belirlediği “emek ve barış mücadelesi köprüsü rolünün önemine dikkat çekerek konuşmasını sonlandırdı.
SYKP Eş Başkanı Yüce: sermayenin küresel saldırısına top yekün direnmeliyiz.
SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce ise partisinin İsviçre örgütünü düzenlediği şölenden dolayı kutlayarak başladığı konuşmasında, SYKP’nin merkezine sınıf mücadelesini koyan ve yenilenmeci sosyalizm perspektifiyle siyasal mücadelesini sürdüren bir parti olduğuna dikkat çeken bir konuşma gerçekleştirdi.
Yüce partisinin aktüel olarak faşizme karşı en geniş cephe, bu cepheleşmenin içerisinde demokrasi güçlerinin birliği ve komünist güçlerin yeniden kuruluşçu bir zihniyetle konumlanması perspektifiyle hareket ettiğini söyledi.
Hali hazırda faşizme karşı en önemli direniş mevzisi olan HDP’nin kuruluşundan bugününe büyük emek verdiklerini belirten Yüce, güncel olan demokrasi mücadelesinin içerisinde sınıf mücadelesini sonuna kadar devam ettirme anlayışıyla konumlanın stratik önemini vurguladı.
Yüce küresel sermayenin tüm dünya sathında sömürü, tahakküm, savaş, kutuplaştırma politikalarını öne çıkardığını söyleyerek, buna karşı başta işçi sınıfı olmak üzere mevcut kapitalist ve patriarkal düzenden müzdarip olan bütün dinemiklerin birlikte mücadelsini sağlayacak bir hat geliştirmenin önemine dikkat çekti.
SYKP’nin ülkede, bölgede ve Avrupa’da bu bakış açısıyla hareket ettiğini söyleyen yüce SYKP İsviçre örgütünün şölen başlığı olarak belirlediği “Eşitlik, Özgürlük, Barış ve Demokrasi için SINIF MÜCADELESİNİ YÜKSELTELİM” sloganının tam da bu bakış açısını formüle ettiğini belirtti.
UNIA: Sınıf mücadelesini yükseltmek aktüel ihtiyaçtır
Şölende İsviçre işçi sınıfının mücadele gündemi üzerine bir sunum gerçekleştiren UNIA (İSviçre’nin en büyük işçi sendikası) Genel Başkanı Vania Alleve neoliberal saldırıların tüm dünyada olduğu gibi İsviçre’de de hak gasplarına ve yeni sömür politikalarına yöneldiğinin altını çizdi. Bu saldırıların yerellerde farklı yüzlerle ortaya çıkıyor olsa da küresel ölçekte aynı akıldan hareket ettiğini belirten Allave, emek, demokrasi, eşitlik ve özgürlük güçlerinin de yerel ve küresel düzeyde birlikte hareketinin önemini vurguladı.
İsviçre işçi sınıfının bugünkü özgün gündeminin ise “Eş değer işe eşit ücret” talebiyel 14 Haziran’da gerçekleşecek olan “kadın grevi” olduğunu belirten Allave, tüm kadınları ve emek dostlarını bu greve katılmaya, desteklemeye çağırdı.
Ayrıca 14 Haziran Grev komitesinden iki temsilci de birer konuşma yaparak bu grevin kadınlar ve İsviçre işçi sınıfı açısından ne anlama geldiğini, greve ne tür hazırlıklar yapıldığını, desteklemek üzere neler yapılabileceğini aktardı.
Göksungur: Leyla Güven’in direnişi Kürt halkının 40 yıllık direnişidir
Şöleni KCDK-E adına selamlayan Fatoş Göksungur, Leyla Güven’İn başlattığı ve zindanlardan yurtdışına dünyanın dört bir tarafına yayılan açlık grevlerine dikkat çeken bir konuşma gerçekleştirdi.
Göksungur faşist AKP-MHP bloğunun Ekim 2014 MGK toplantısında kararlaştırılan “çöktürme” planınını uygulamaya devam ettiğini belirterek Leylaların direnişinin tam da bu planı boşa düşürmek üzere gereçekleştiğini vurguladı.
Kürt halkının özgürlük davasında kararlı olduğunu söyleyen Göksungur, sonuç alıncaya kadar mücadelelerinin süreceğini ve bu süreçte diğer emek, demokrasi güçleri, halk temsilcileri, kadınlar ve tüm toplumsal dinamiklerle birlikte hareketlerinin devam edeceğini vurguladı.
KCDK-E Eş başkanı Fatoş Göksungur’un ardından kısa bir selamlama yapan İsviçre Fedaral Meclis Parlamentosu milletvekili Sibel Arslan da SYKP’nin hem Türkiye hem İsviçre gündemini takip eden, bu mücadelelerin birbirleriyle etkileşimini önemseyen tutumunu tebrik etti.
Uğur Özkan Çocuk Kültür evi ve Flormar direnişçileri için stant
Etkinlikte bir grup çocuk İstanbul Soğanlığa’da faaliyet sürdüren Uğur Özkan Çocuk Kültürevi’yle dayanışma için bir stant açtılar. Stantta Çocuk Kültürevi’nin tanıtım metinleri dağıtılırken çocuklar hazırladıkları kekleri satarak bir dayanışma bütçesi oluşturdu.
Flormar işçileri için de salona çeşitli dayanışma pankartları asıldı, flyerlar dağıtıldı. Konuşmaların ardından sahne alan Lal Gazel müzik topluluğu ve Mehmet Atlı konuklara enfes bir müzik dinletisi ve eğlenceli saatler yaşattılar. Etkinlik halaylar, danslar ve türkülerle son buldu.