25 Eylül 2017 Güney Kürdistan bağımsızlık referandumundan sonra 1 Ekim 2017 Katalonya bağımsızlık referandumu gerçekleşti. Dünyanın bambaşka tarihsel ve kültürel iki coğrafyasında gerçekleşen bu referandumların birbiriyle aynı olan yönleri ise sömürgecilerin ve sömürgeciliğe direnen halkların tutumlarıydı.
Dünyanın bütün halkları gibi Katalan halkının da kendi kaderini tayin hakkı vardır ve hiçbir gerekçeyle bu hakkını kullanmalarına yasak konulamaz!
İspanya başbakanı Mariano Rajoy’un 1 Ekim Pazar günü Katalonya bağımsızlık referandumundaki saldırgan tutumunun, 1939’dan 1975’te ölünceye dek İspanya’yı bir diktatörlük rejimiyle yöneten faşist Francisco Franco’nunkinden hiçbir farkı yoktur!
Katalan halkının bağımsız devlet kurma hakkı baskı, şiddet, gözaltı, tutuklama, polis ve asker zoruyla engellenemez. Sabah akşam dünyanın dört bir yanına demokrasi nutukları çeken Avrupa’nın yaşanan vahşet karşısındaki sessizliğini biz yakından tanıyoruz. Libya’da, Suriye’de, Kürdistan’da, Yemen’de, Akdeniz’de binlerce insan emperyalist politikalar yüzünden ölürken silah satma derdinde olanların aslında demokrasiyle hiçbir alakaları olmadığını gayet iyi biliyoruz.
Avrupa devletleri 1995’te Sırp soykırımcı Radovan Karaciç gözlerinin önünde Srebenitsa’da 5 günde 8572 kişiyi katlettirirken de seyirci kalmıştı. Şimdi 1 Ekim 2017’de Katalan halkı bağımsızlık referandumunda oy kullanmasın diye İspanyol Mariano Rajoy’un 844 Katalan’ın yaralanmasına seyirci kalmaları da o yüzden bizi şaşırtmıyor.
Avrupa devletlerinin demokrasi anlayışı sattıkları silah, yaptıkları ticaret, kurdukları çıkar ve hegemonya ilişkilerinden ibaret. Her gün orada burada demokrasi ahkâmı kesenler söz konusu olan halkların tercihleri olunca bütün demokrasi ezberlerini unutuveriyorlar.
Tıpkı dünyanın neredeyse bütün devletleri tarafından referandumu iptal etmesi için tehdit edilen, Türkiye, İran ve Irak hükümetleri tarafından açık şiddete uğrayan Kürt halkı gibi, kendi kaderini belirlemek için sandık başına gitmek isterken baskı ve şiddete uğrayan Katalan halkı da emperyalist devletlerin umurunda olmamıştır.
Biz Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi olarak Güney Kürdistan’da, Katalonya’da ya da nerede bir sömürge halk varsa orada halkların bağımsız devlet kurmak da dahil her türlü kaderini tayin hakkını destekliyoruz. Elbette komünist bir parti olarak hedefimiz sınırsız, sınıfsız, devletsiz ve erksiz bir dünyaya ulaşmaktır. Bu hedefimize ulaşıncaya kadar da her türlü sömürü ve tahakküme karşı ezilenin, sömürülenin yanında olmayı sürdüreceğiz.
Bu çerçevede Katalonya bağımsızlık referandumunda sömürgesi İspanyol devletinin değil, kendi kaderini belirlemek isteyen Katalan halkının yanındayız! Estem amb vosaltres Catalánes!
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP)
Merkez Yürütme Kurulu