SYKP: Erdoğan’ın şaibeli zaferi; seçim iptal edilmelidir!


Türkiye, 16 Nisan referandumu gibi adaletsiz, hukuksuz, şaibeli bir seçimi tarihinde görmemiştir. Referandumun OHAL döneminde gerçekleşmesi, “Evet” kampanyasının devletin her türlü olanakları kullanılarak yürütülmesi, iktidarın tekeline istihdam edilen medyanın farklı seslere kapalı tutulması, muhaliflerin, her türlü tehdit, şantaj, gözaltı ve tutuklama yöntemleriyle propaganda hakkının elinden alınması, HDP Eş Genel Başkanlarının, milletvekili ve belediye eş başkanlarının tutukluluk hali başlı başına referandumu ilk andan itibaren gayri meşru kılmıştır.

Bütün bu baskıların üstüne; seçim günü AKP güdümlü Anadolu Ajansı’nın manipülasyonu ve Yüksek Seçim Kurulu’nun açık açık hukuku çiğneyen kararları zoraki “Evet” operasyonunun son hamlesidir. Seçim sonuçlarını bütün medyanın Anadolu Ajansı’ndan almaya mahkûm edilmesi hiçbir şekilde anlaşılamaz. Anadolu Ajansı YSK’nın yetkisini üstlenerek açıkça seçim sonucunu belirlemiştir. Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın da Anadolu Ajansı açıklamalarından hareketle kamuoyuna açıklama yapmaları kurdukları tezgahın açık göstergesidir.

YSK’nın, hukuk metinlerinde açıkça yasaklanmış olduğu halde mühürsüz zarf ve pusulaları geçerli kabul etmesi üzerine doğan şaibe tam anlamıyla bir skandaldır. Seçim yasalarının telkin ettiği “gizli oy açık sayım” ilkesi açıkça çiğnenmiştir. “Hayır” cephesinin müşahitlerine dönük şiddet uygulanması, bazı illerde kolluk kuvvetlerinin bizzat sandık başlarında terör estirmesi açık sayım ilkesine büyük bir gölge düşürmüştür. AGİT’in açıkladığı rapora göre 2,5 milyon oy ile oynanmış olabileceği ifade ediliyor. Tüm bu hile ve baskılara rağmen kesin olmayan sonuçlara göre “Evet” yüzde 51,4’te kalmıştır. Sözde Roma zaferi Kral Pirus’a “Tanrım bir daha böyle bir zafer verme” dedirttiyse, bu referandumun da Erdoğan’a Pirus’un kederini yaşatacağından şüphemiz yoktur.

16 Nisan Referandumu yok hükmündedir, iptal edilmelidir

Sandığa giren “Hayır” oylarının rakamsal olarak “Evet”in önünde olduğu bütün dünya kamuoyunca bilinmektedir. Şaibenin, hukuksuzluğun, adaletsizliğin, her türlü hokkabazlığın yapıldığı referandumda kıl payı bir “Evet” çıkarmış olmaları kazandıkları anlamına gelemez. Üç büyük şehirde (İstanbul, İzmir, Ankara) ve önde gelen diğer büyükşehirlerde “Hayır”ın daha yüksek olması oylanan Anayasanın reddi açısından önemli bir göstergedir. Kısacası bu toplumun yarısından fazlası “Hayır” demiştir. Bu hakikate rağmen atı alan Üsküdar’ı geçemez.
Ayrıca Anayasa bir toplumsal sözleşmedir ve mutabakat aramak şarttır. Sonuçlar göstermiştir ki bir toplumsal mutabakat yakalanmamıştır. Şaibeli sonuca rağmen bu ülkenin yarısı “Hayır” demiştir. Dolayısıyla bu referandum hukuken, ahlaken, siyaseten meşru değildir, yok hükmündedir. İptal edilmelidir. Bu referandumun gayri meşruluğu Türkiye ve uluslararası kamuoyu, kurum ve kuruluşlar nezdinde teşhir edilmelidir.

“Hayır” Kazanmıştır,  Sahip Çıkacağız

Sandıkta “Hayır”ın kazandığı ortadadır. Bu seçim bitmemiştir. YSK’nın açıkça taraflı davranmasına rağmen her türlü itirazlar devem ediyor, etmelidir. “Hayır”ımıza alanlarda da sahip çıkıyoruz. Bu seçimin oldu bitti ile sonuçlanmasına asla izin vermeyeceğiz.

Türkiye’de sürecin hızla normalleşmeyeceği ortadadır. İktidar blokunun bizlere dayattığı baskıları, şiddeti, hukuksuzluğu, adaletsizliği asla kabul etmeyeceğiz. Referandumda çıkan tabloya baktığımızda “hayır” cephesi önemli bir güç olduğunu göstermiştir. Faşizme, tek adam rejimine karşı en geniş cephede mücadelenin önü açıktır. Hayır platformları yeni süreci değerlendirmeli, mücadeleye yeniden konumlanmalıdır. Mücadelemizi direniş çizgisinde devam ettirmenin yanı sıra demokratik bir Anayasa’nın oluşturulmasının koşullarını yaratacak hedefleri de önümüze koymalıyız.

SOSYALİST YENİDEN KURULUŞ PARTİSİ (SYKP)

MERKEZ YÜRÜTME KURULU