SYKP: 83’üncü yılında Dersim Katliamı’nı lanetliyoruz!

Bundan tam 83 yıl önce 4 Mayıs 1937’deTBMM’nin onayı ile çıkarılan “Dersim Tenkil Kararları” Dersim’de 70 bine yakın Kürt, Alevinin; genç, yaşlı, kadın, erkek demeden, mağaralarda, dere kenarlarında; bombalanarak, kurşuna dizilerek, yakılarak, kimyasal gaz kullanılarak, uçurumlardan atılarak öldürüldüğü soykırımın adıdır.

Bu topraklar sayısız katliamlara, sürgünlere ve soykırımlara tanıklık etmiştir. Geçtiğimiz günlerde 105. Yılını andığımız Ermeni Soykırımı sonrası yaşanmış en büyük katliam olarak bilinen Dersim Soykırımı, katliamdan kurtulan tanıkların anlatımıyla, bugünlere kadar gelen izleriyle, tarihin sayfalarında kara bir leke olarak durmaktadır.

Türkiye tarihi aynı zamanda yok saymak, unutmak ve belleksizlik üzerine de kuruludur. Bütün bu katliamlar ve soykırımlar “Tehcir” ya da “Tenkil” olarak tanımlanarak ya önemsizleştirilmekte ya da devletin bekası için “kaçınılmaz kötülükler” olarak anlatılmaya çalışılmaktadır.

Yüzleşmekten kaçınılan ve kabul edilmeyen gerçeklik; 37-38’de Dersim’in Kürt Alevi halkının hunharca katledilmiş, göçe zorlanmış ve çocuklarına el konulmuş olmasıdır. Bunun adı soykırımdır ve daha önceki ve sonraki soykırımlar gibi de insanlık suçudur. Bunun zaman aşımı yoktur, bundan yüzleşmeden kurtulmak mümkün değildir.

AKP’nin iktidarını pekiştirmek için başvurduğu “ileri demokrasi” yalanının ilk yıllarında Dersim katliamına ilişkin söylediklerini çoktan unuttuğunu biliyoruz. Ama biz unutmadık, unutmayacağız!

Diyoruz ki; Dersim katliamına ilişkin gizlilik kararı konulan belgeler vakit geçirmeden kamuoyuyla paylaşılmalıdır. “İsyan çıkarttıkları“ iddiasıyla idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarının nereye gömüldükleri açıklanmalıdır. Katledilenlere ait toplu mezarlar nerededir? Dersim katliamı sonrasında kaç kişi zorla göç ettirilmiş ve bu kişiler nereye gönderilmiştir? Katliam sonrasında ailelerinden koparılarak evlatlık verilen Dersim’in kayıp kızlarına ilişkin resmi kayıtlar tutulmuş mudur? Kaç kız çocuğu evlatlık verilmiştir?

Bütün bu karanlıkta kalan ve cevap bekleyen sorulara zaman geçirmeden yanıt verilmelidir. Bilinmelidir ki, katliama uğrayan Dersim halkından özür dilenmedikçe ve zarara uğrayanların zararları tazmin edilmedikçe ve bir an önce hakikat komisyonu kurularak, Dersim’in Raye Haq inancı, kültürü ve dili tanınıp, yasal güvenceye kavuşturulmadıkça, bu “suç” tan kurtulmak mümkün olmayacak, Dersim halkının acısı son bulmayacaktır.

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi
Merkez Yürütme Kurulu