Karanlık Güçler Tülay Yoldaşı ve HDP’yi Yıldıramayacak!

HDP Adana Milletvekilimiz ve önceki dönem Eş Genel Başkanımız Tülay Hatimoğulları’na faşist bir saldırı düzenlenmeye çalışıldı. Geçtiğimiz hafta cuma günü akşam saatlerinde iki kişi sivil polis olduğunu iddia ederek Hatimoğulları’nın evine girmeye çalıştı. Hatimoğulları, avukatı aracılığıyla suç duyurusunda bulunurken şüpheliler hakkında şimdiye kadar herhangi bir bilgilendirme yapılmaması dikkati çekti.

Hatimoğulları’na düzenlenmek istenen saldırıya dair Merkez Yürütme Kurulumuz yazılı bir açıklamada bulundu. Açıklamada saldırı girişiminin devrimcileri, demokratları, HDP’yi geri adım attırmaya yönelik olduğu ifade edilirken “Hiçbir baskı, saldırı, cinayet, katliam kitlelerin bu haklı mücadelesini durduramayacaktır.” dendi.

Açıklamanın tamamı şöyle:

Halkların Demokratik Partisi Adana Milletvekili, yoldaşımız Tülay Hatimoğulları karanlık güçlerin saldırı tehdidi altında kalmıştır.

Tülay yoldaşımızın evinin kapısına 24 Eylül gecesi gelen sivil kıyafetli, silahlı kişiler kendilerini sivil polis olarak tanıtıp kapıyı açmasını istemişler, yoldaşımızın “Burası vekil evi, giremezsiniz, binayı terk edin” şeklindeki uyarılarına karşın, söz konusu kişiler herhangi bir açıklama yapmaksızın ısrarla uzun süre zili çalmaya ve kapının açılması için baskı yapmaya devam etmiştir. Ancak vekilimizin kararlı duruşu ve çeşitli mercileri, avukatını, HDP yöneticilerini arayıp durumu bildirmesi karşısında kimliği belirsiz kişiler kapıdan ayrılmak zorunda kalmıştır. 

Olayın ardından Çankaya Emniyet Müdürlüğü’yle yapılan görüşmede yetkililer, vekilimizin kaldığı binaya sevk edilen herhangi bir ekiplerinin bulunmadığını, dolayısıyla vekilimizin kapısına gelen kişilerin kendi personelleri olmadığını ifade etti. Keza daha sonra binada inceleme yapan TEM görevlileri de benzer bir açıklamada bulundu.

Olaydaki karanlık noktalar ve sıra dışı gelişmeler bunlarla da sınırlı değil. Vekilimizin avukatının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu dilekçesi vermeye gittiğinde yaşananlar, söz konusu saldırı tehdidinin arkasında devletin derin dehlizlerinin olduğu kanaatini uyandıracak türden… Avukat arkadaşımız suç duyurusu dilekçesini vermek istediğinde, dilekçenin içeriğini öğrenen hiçbir savcı başvuruyu kabul etmedi. Avukat, nöbetçi savcıya yönlendirildi. Yine dilekçe içeriğini öğrenen nöbetçi savcı, kendisinin nöbetçi olmadığını ileri sürerek başvuruyu almaktan kaçındı. Ancak avukatın “Nöbetçi Savcılar Listesi”ni önüne koymasından sonradır ki inkarından vaz geçip başvuruyu kabul etmek zorunda kaldı.

Öte yandan, olay hakkında ilk andan itibaren bilgilendirildikleri halde Emniyet güçlerinin 5 gündür elde ettikleri hiçbir ipucu veya kanıt yoktur; ya da bu yönde herhangi bir bilgi verilmemiştir.

Bütün bu sıra dışı gelişmeler, yoldaşımız Tülay Hatimoğulları’nın 24 Eylül gecesi bir saldırı girişiminden kurtulduğunu, saldırganların devlet içindeki kimi odaklar tarafından yönlendirildiğini ve korunduğunu göstermektedir.

Bu saldırı girişimi, HDP ve sosyalistlere yönelik karanlık güçlerce gerçekleştirilen son zamanlardaki onlarca saldırıdan biridir. Ancak bu kez saldırı, Ankara’nın ortasında, halkın bir vekiline yönelmiştir. Kapının açılması halinde nasıl bir vahşet ve cinayet gerçekleşebileceğini İzmir’de HDP’li Deniz Poyraz’a yapılanlardan tahmin etmek hiç de zor değildir. 

Bu olay, devletle bağlantılı karanlık güçlerin nasıl bir pervasızlıkla hareket ettiğini, devlet içindeki odaklar tarafından nasıl bir korunma zırhına büründürüldüklerini, devrimci siyasetçilere ve halkın vekillerine saldıracak kadar gözlerinin döndüğünü göstermektedir.

Buradaki amaç açıktır: Faşizmin kurumsallaşmasını tamamlamasının önündeki en büyük engel olan HDP’nin; Kürtlerin, kadınların, gençlerin, Alevilerin, emekçilerin ve tüm ezilenlerin faşizme karşı direnişlerini kırabilmek için yurtsever, devrimci, sosyalist siyasetçilerin sindirilmesi, geri adım atmasının sağlanmasıdır.

Ancak bu boş bir hayaldir. Faşizme, sömürüye, her türlü tahakküme karşı, özgürlük ve demokrasi için yürütülen mücadele, çok büyük bedellerle yürütülmüş ve bugüne getirilmiştir. Bu mücadelenin bugünkü yürütücüleri de bu tarihsel bilgi, bilinç ve sorumlulukla hareket etmektedir. Hiçbir baskı, saldırı, cinayet, katliam kitlelerin bu haklı mücadelesini durduramayacaktır.

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) olarak, tüm bu saldırılara karşı yoldaşımız Tülay Hatimoğulları’nın, bileşeni olduğumuz Halkların Demokrasi Partisi’nin (HDP), HDP’li siyasetçilerin sonuna kadar yanında olduğumuzu; faşizmi, kapitalizmi, tüm ezme ve sömürme biçimlerini ortadan kaldırma mücadelemizi tüm kararlılığımızla sürdüreceğimizi bir kez daha ilan ederiz.

Tülay yoldaş yalnız değildir!

HDP halktır, halk yenilmez!

SYKP MYK