HDP milletvekillerinin Diyarbakır’da gerçekleştirdiği ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni bugün SYKP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve PM üyelerinin bulunduğu heyet ziyaret etti. HDP’li vekillerin basın açıklaması sırasında polis heyetin açıklamaya katılmasını engelledi. Açıklamada konuşan Baydemir, heyete yönelik engellemeye tepki gösterdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri tarafından Diyarbakır Ekin Ceren Parkı’nda başlatılan ‘Vicdan ve Adalet Nöbeti’ polis ablukası altında devam ediyor. Nöbetin üçüncü gününde polis gazeteciler ve milletvekilleri dışında alana yönelik girişleri engellemeye devam ederken, bugünkü nöbete Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, PM üyeleri ve partililerden oluşan heyet ziyarette bulundu. Heyetin, HDP milletvekillerinin açıklaması sırasında alana girişleri polis tarafından engellendi. Bunun üzerine HDP’li vekiller tarafından kapıda karşılanan Hatimoğulları, Adalet ve Vicdan Nöbeti’ndeki tüm vekillerle selamlaştı. Yaşanan duruma Baydemir ve beraberindeki vekiller tepki gösterdi. Kapıda bir süre bekletilen Hatimoğulları, açıklamanın ardından nöbet eyleminin devam ettiği parka girmesine izin verdi.
Alanda açıklamalarda bulunan SYKP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları konuşmasında Türkiye’nin ekmek ve su kadar adalete, özgürlüğe, barışa demokrasiye ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçtiğini, HDP’nin Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan bu dönemde vicdan ve adalet nöbetine başladığını vurguladı. AKP ve Saray eliyle Türkiye’de bugüne kadar çok sayıda darbe gerçekleştiğini belirten Hatimoğulları, SYKP’nin alana girerken karşılaştığını engellemeye ilişkin “Adalet isteyenlere, barış ve kardeşlik isteyenlere bu kadar şiddetli bir baskının örneğini bir kez daha Diyarbakır’da gördük” dedi.
Nöbetteki vekiller adına açıklama yapan HDP Sözcüsü ve Urfa Milletvekili Osman Baydemir konuşmasında, Faysal Sarıyıldız ve Tuba Hezer’in vekilliklerinin düşürülmesi ile ilgili Meclis’te oylama yapılacağını hatırlatarak “Bunun adı Meclis’i Kürde kapatmaktır” dedi. Cumhuriyet davasındaki savunmasından dolayı Ahmet Şık’ı kutlayan Baydemir, Şık şahsında tutuklu gazetecileri selamladı. Baydemir, Demirtaş ve Yüksekdağ’ı, tutuklu milletvekilleri ve belediye eş başkanlarını da selamladığı konuşmasında SYKP heyetine yönelik engellemeye tepki gösterirken “Demokrasiyi savunmak suçsa savunmaya devam edeceğiz, faşizmi durdurana kadar birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Hatimoğulları’nın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“HDP, Türkiye’nin en çok ihtiyacı olan vicdan ve adalet nöbetine başlamıştır. Bu dönemde gerçekten Türkiye ekmek ve su kadar adalete, özgürlüğe, barışa, demokrasiye ihtiyaç duyduğu bir dönemden geçiyor. Türkiye’de bugüne kadar çok sayıda darbeler yaşanmıştır. Evet, buna tanıklık edenler de var. Ama bir ortak ifade vardır ki su anda AKP ve Saray eliyle zamana yayılmış. Bir sivil darbe yapıldığı, bu darbenin geçmiş süreçte ve tarih boyunca yapılmış darbelerden en farklısıdır. Bu toplumun vicdanını en fazla acıtan darbelerden bir tanesiyle karşı karşıyayız, bugün bu darbe başlamıştır ve bitmiştir diyemiyoruz. Böylesi değişik ve zamana yayılmış bir şiddetten söz edebiliriz. Bizler SYKP olarak ve HDP’nin bir bileşeni olarak HDP milletvekillerinin bu dönemde başlatmış oldukları bu eyleme bu dönemde destek vermek üzere Diyarbakır’a geldik ancak kolluk kuvvetlerinin şiddeti ve engellemeleriyle karşılaştık. Ve burada 11 milletvekilinin yapmış olduğu eyleme 10 bin tane vardiyalı kolluk kuvveti müdahale ediyor. Bu ne demektir? Türkiye’de adalet isteyenlere, barış kardeşlik isteyenlere muhalefet olan kesime bu kadar şiddetli bir baskının bir kez daha örneğini Diyarbakır’da gördük ama bunun örneğini özellikle 7 Haziran seçimlerinden sonra tek başına iktidar olmayı başaramayan AKP’nin savaş startı diyebileceğimiz, Kürdistan’daki şiddet olaylarıyla başladığını rahatlıkla ifade edebiliriz. Burada uyguladığı şiddet öyle bir şiddettir.
’Referandumda gösterdik ki bizler ezilmeyeceğiz’
“Şehirleri yaktılar, yıktılar, boşalttılar. Ölü bedenlerin toprakla buluşması dahi engellendi. Daha sonra bu şiddet Türkiye’nin tamamına yayıldı ve muhalif olan bütün kesimlere ağır baskılar uygulandı. Bugün 80 döneminde yaşandığından daha beter bir şekilde gazeteler makas makas edildi, derneklere kilit vuruldu, siyasi partileri kapatmaktan beter hale getirdiler. Akademiye müdahale ettiler, gençliğe müdahale ettiler ve şimdi diyorlar ki, “Evet, biz bir devlet partisi olmaya çalışıyoruz ve Türkiye’deki kurumları ele geçirdik ama sosyal ve kültürel dönüşümü bu ülkede yapabilmek için gerekirse ülkeyi iç savaşa dahi sürükleriz.”
Çünkü sosyal ve kültürel iktidarlarını yaratamadılar. Bu toplumda iktidarlarını yaratabilmek için başta Kürt halkı olmak üzere bütün halkları, başta Aleviler olmak üzere bütün inançları, gençleri, kadınları, herkesi ezerek geçmek istiyorlar ama bizler referandumda şunu gösterdik ki bizler ezilmeyeceğiz.”
‘Sokakta olmayacağız da nerede olacağız?’
“Türkiye’de bu şiddete karşılık gelebilecek düzeyde bir muhalefetin örülebileceğini referandumda gördük ve daha öncede Gezi’de görmüştük. Bizler umudumuzu asla kaybetmiyoruz bu toplumun vicdanındaki kanayan yaraları tek tek saracağız bu toplumun en fazla ihtiyaç duyduğu özgürlük, adalet, eşitlik kardeşlik ve bilhassa barış bu ülkede örülene dek ve ıskat edilmiş Meclis’in bugüne kadar 140 senelik kazanımları, eksiğiyle gediğiyle kuvvetler ayrılığının yeniden tesisi için elimizden geleni yapacağız. Diyorlar ki bizlere neden sokaklardasınız. Sokaklarda olmayacağız da nerede olacağız? Zaten HDP kendisini sokakta kurmuş bir partidir, zaten HDP’nin bileşenleri kendini sokakta kuran bileşenlerdir ama en nihayetinde Meclis ıskat olmuş, orada artık siyaset yapılamaz hale gelmiştir ve dolayısıyla bu toplumun vicdanı ve adalet talebi sesini sokaklarda daha da yükseltecektir. Bizler SYKP olarak sayın vekillerimizin başlatmış olduğu ve devam edecek olan bu eylemliliği kutluyor, başarı dileklerimizi iletiyoruz.
Mutlaka kazanacağız, mutlaka kazanacağız.”
Hatimoğulları’nın açıklamalarının ardından SYKP heyetine teşekkür eden Osman Baydemir, “Bir Diyarbakırlı olarak, bir Amed’li olarak ve yıllarca Amed halkının hizmetinde bulunma onurunu yakalamış bir yoldaşınız olarak, Amed halkı adına sizlere destek ve dayanışma ziyaretinizden dolayı teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı ifade etmek istiyorum” dedi.
Nöbetteki milletvekilleri adına Baydemir yaptığı konuşmada, İstanbul’dan Hakkâri’ye, Şengal’den Hewler’e, Süleymaniye’den Mahabad’a kadar bedenini insanlık ve özgürlük için insanlık direnişi yapan herkesi “Vicdan ve Adalet Nöbeti” adına selamladığını söyledi. Tutuklu gazetecilerin durumuna dikkat çeken Baydemir, “Islığından korkulan Musa Anter’den bayrağını devralan İnan Kızılkaya ve Gurbetellilere binlerce kez selam olsun. Bayrağı Metin Göktepe’den alan Ahmet Şıklara selam olsun. O hakikatin savunucusu olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Hakikati yargılamaya kalkanlar tarafından yargılanacağını bir kez daha ortaya koydu. Ahmet Şık şahsında cezaevindeki bütün gazetecilere selam olsun. Çarçella Meydanı’nda özgürlükten vazgeçmediği için halkının tüm dünya halklarının eşitçe, kardeşçe yaşam sürdürmesi için mücadele eden katledilen Qazi Muhammed’e, Tahir Elçi’ye ve barış bayrağını elinde tutan herkese selam olsun” dedi.
‘Adaletten korkuyorlar’
HDP’nin hukuktan, adalet ve insan haklarından sorumlu eş genel başkan yardımcısı Aysel Tuğluk’un cezaevinde olduğuna dikkat çeken Baydemir, “Türkiye’nin özeti budur. İnsan haklarından, adaletten özgürlükten, eşitlikten korkuyorlar” dedi. Çözüm sürecinin ardından yaklaşık 2 yıldır yeniden güvenlikçi politikalara geri dönüldüğünü ifade eden Baydemir, “2 yıllık zaman dilimi içerisinde yitirdiğimiz bütün canların acılarını yürekten paylaştığımızı ifade ediyorum. Bu sıcakta vicdan ve adalet nöbeti tutuyorsak tek bir insanımız toprağa düşmesin diyedir. Bütün sorunlar müzakere demokratik siyaset yolu ile çözüme kavuşabilir. Onlar tek başına iktidar olduklarında bu ülkenin evlatlarını ölüme gönderdiler. Bodrumlarda diri diri yakarak katlettiler. Her fırsatta yalan söylüyorlar” diye konuştu.
‘Faşizme biat etmiyoruz’
SYKP Eş Genel başkanı Hatimoğulları’nın içeri alınmamasına tepki gösteren Baydemir, şöyle devam etti:
“Şu anda görmüş olduğunuz bu tecrit sadece bizlere uygulanan tecrit değildir. SYKP Eş Genel Başkanı Hatimoğullları ve beraberindeki heyet içeriye alınmadı. Burada mesaj verecekti. Konuşanlardan neden korkuluyor. Çünkü faşizm biat istiyor. Faşizme biat etmiyoruz. Eğer demokrasiyi, insan haklarını, özgürlüğü talep etmek, eşitliği ısrarla savunmak suçsa bunun savunmaya devam edeceğiz. Bundan dolayı bugün buradayız ve vicdan ve adalet nöbeti tutuyoruz” diye vurguladı.
‘Tekçiliği ve zulmü dayatıyorlar’
HDP milletvekilleri Faysal Sarıyıldız ve Tuba Hezer’in vekilliklerinin düşürülmesi ile ilgili Meclis’te oylama yapılacağını hatırlatan Baydemir, bir darbe kliğinin 20 Ocak 2016’da Cizre’de Sarıyıldız’a suikast düzenleme girişiminde bulunduğuna dikkat çekti. Baydemir, “O gün amacına ulaşamayan cunta kliği bugün parlamentoda siyasi kliği eliyle vekilliğini düşüyorlar. Bunun Kürt sorununa bakış açısının tezahürüdür. Bizler bu parlamento Kürt’ün de Türk’ün de Ermeni’nin de ortak çatısı olsun diye mücadele ettik. Onlar tekçiliği dayatıyorlar, zulmü dayatıyorlar” dedi.
‘Faşizmi durdurarak bu ülke ferahlığa kavuşabilir’
“Her darlığın sonu aydınlıktır” diyen Baydemir, zorluk varsa içerisinde ferahlık da olduğunu dile getirdi. Zorluğun içerisinde ferahlığı yaratmanın koşullarının herkesin elinde olduğunu vurgulayan Baydemir, bunun da cesaret ve kararlılıkla gerçekleştirilebileceğinin altını çizdi. “Dün burada çıkan vicdani çağrıya Diyarbakır halkı yanıt verdi. Halk; tecridi, vekilleri ile buluşmalarının engellenmesini balkonlarından yırttılar” diyen Baydemir, destek olan yurttaşlara teşekkür etti.
Baydemir son olarak, “Yarın mazlumun yüzüne bakıldığında mahcubiyet duymamak için faşizme dur demenin zamanı gelmiştir. Faşizm rica ile minnetle durdurulamaz. Faşizmi durdurarak bu ülke ferahlığa kavuşturulabilir. Bütün halkları, özgürlük, adalet ve eşitlik talebinde buluşmaya davet ediyorum” çağrısında bulundu.
Açıklamanın ardından nöbet eylemindeki HDP milletvekilleri polisin ablukaya aldığı parkta volta attı.