Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) olarak, Toplumsal Özgürlük Partisi’nin (TÖP) bir yandan bir yoldaşımıza, diğer yandan genel olarak Partimize yönelik iddia ve suçlamalarına ilişkin bir açıklama yapma zorunluluğu duyuyoruz.
Geçtiğimiz günlerde bir TÖP Sözcüsü, Ağaç A.Ş. işçilerinin Saraçhane direnişi sırasında TÖP temsilcisi bir kadına bir SYKP’linin “sözlü şiddet” uyguladığını ifade ederek bu konuda Partimizden görüşme talebinde bulunmuştur. Partimizin yetkili organları, “kadının beyanı esastır” ilkesi ışığında ilk değerlendirmelerini yaparak görüşme talebini kabul etmiştir.
Yapılan görüşmede TÖP temsilcileri, Ağaç A.Ş. işçilerinin direnişinin eylem komitesinde yer alan bir yoldaşımızın eyleme destek için orada bulunan TÖP’lü bir kadın yoldaşlarına “sözlü şiddet” uyguladığını, bu konuda SYKP’nin disiplin süreci başlatmasını ve kamuoyuna yönelik bir özür metni yayımlamasını talep ettiklerini, ayrıca aynı SYKP’linin “Türkiye devrimci hareketinin önderlerinden Oğuzhan Kayserilioğlu’na” dönük karalama içeren sözler sarf ettiğini ileri sürmüş, sözkonusu SYKP’liye bu sözleri için “gereğini yapacaklarını” söylemiştir. TÖP temsilcileri, görüşme boyunca son derece gergin ve agresif bir üslup kullanmış, sürekli yükselttikleri ses tonları ve jestleriyle tehditkar bir tonda konuşmuştur.
SYKP temsilcileri ise öncelikle SYKP’nin feminist ilkelere sıkı sıkıya bağlı olduğunu, bu çerçevede konunun derhal ilgili organlara iletileceğini, tüzüksel sürecin başlatılacağını belirtmiştir. Öte yandan temsilci yoldaşlarımız sosyalistler arasındaki sorunları mevcut siyasi sürecin bize yüklediği sorumlulukla ele almamız gerektiğini, TÖP’ün vereceği bilgileri ve taleplerini dinlemek istediklerini ifade etmiştir. Ayrıca yoldaşlarımız TÖP temsilcilerine “gereğini yapma” sözüyle ne kastettiklerini sormuş, “hesap sorulacağı” şeklinde yanıt alınca da bunun sol içi şiddet tehdidi olduğunu hatırlatarak bu söylemden vazgeçilmesini istemiştir.
Ancak TÖP temsilcilerinin sürekli artan gergin ve tehditkar söz ve tutumları SYKP temsilcilerinin sözlerini tamamlamasını engellemiş, görüşmenin yarıda kalmasına neden olmuştur.
Bunun hemen ardından TÖP, SYKP’nin organlarının nasıl bir karar alacağını hiç beklemeden Partimizi suçlayan, yapılan görüşmedeki konuşulanları ve ortamı bütünüyle çarpıtarak aktaran, toplantıda bulunan kadın yoldaşımızı itham eden bir yazılı açıklama yapmıştır.
TÖP temsilcileri ile yapılan görüşmenin ardından aynı gün toplanan SYKP yetkili kurulları, öncelikle “kadına yönelik şiddet beyanı”nı esas alarak tüzüksel süreci işletmeye başlamış ve bunu 24 Haziran’da kamuoyuna duyurmuştur. Partimizin Program ve Tüzüğü,feminist hareketin tarihsel kazanımlarıyla şekillenmiştir ve partimiz bu kazanımlardan hiçbir koşulda vazgeçmeyecektir. Özellikle kadına yönelik suçlarda SYKP üyesi hiçbir erkeğin hiçbir muafiyeti ve ayrıcalığı yoktur. Kuşkusuz bu konuda bir Tüzük ihlali olup olmadığına (Tüzüğümüz gereği çoğunluğu kadınlardan oluşan) yetkili Disiplin Kurullarımız karar verecektir.
Ancak bu sürecin işletilmesi, TÖP temsilcilerinin Ağaç A.Ş. işçilerinin Saraçhane direnişi sırasında takındığı rekabetçi, istismarcı ve küçük hesapçı tutumu unutturamaz. Devrimci kamuoyunun bildiği gibi, yoldaşlarımızın hazırlık aşamasında önemli bir rol oynadığı direniş Ağaç A.Ş. işçilerinin uzun süreli ve kahırlı bir örgütlenme süreci sonunda gerçekleşmiştir.
“Dayanışma” çerçevesinde Saraçhane eylemine katılan TÖP’lüler ise burada kendi dar örgütsel çıkarlarını her şeyin önüne çıkaracak şekilde hareket etmiştir. TÖP’lüler, eylemde işçinin iradesi ve eylemin disiplinini yok sayan bir keyfilikle davranmış, yaptığı müdahaleler nedeniyle defalarca işçiler, Eylem Komitesi hatta (SYKP dışındaki) siyasi kurumlar tarafından uyarılmış ancak tutumlarını ısrarla sürdürmüştür.
Yaşananlardan da yola çıkarak mücadeleye katkı vermeye çalışan tüm kurumları işçi mücadelesini araçsallaştırarak bunu örgütsel propaganda malzemesi yapma girişimlerinden uzak durmaya ve işçinin iradesine saygılı davranmaya çağırıyoruz. Ağaç A.Ş. direnişi henüz bitmedi. Süreç tamamlandıktan sonra işçiler direnişlerinin muhasebesini yapacak, gereken hükümleri de verecektir.
Partimiz sol içi şiddet ve rekabeti amasız ve fakatsız reddeder. Sosyalist/devrimci hareketin tarihinin bir parçasını oluşturan bu utanç verici sayfalardan çıkardığı dersi kendi varoluşunun temel ögelerinden birisi olarak görür. Bu bağlamda, TÖP’ün yöneticilerinin ve temsilcilerinin gerek yüz yüze görüşmede, gerekse sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları şiddet uygulamayı da içeren veya ima eden tehditleri de not ediyor ve bu konuda yaşanacak olanların sorumluluğunun TÖP’e ait olacağını belirtiyoruz. Aynı zamanda, bu ilkel, düşmanın ekmeğine yağ sürecek olası girişimleri önlemek için tüm dost kurumlarımızı ve tüm devrimcileri şimdiden tavır almaya davet ediyoruz.
Son olarak Partimiz, işçi sınıfı ve tüm ezilenlerin ağır bir yoksullaştırma ve dizginsiz sömürü saldırısı altında olduğu; faşizmin inşa sürecinin hız kesmeden devam ettiği bu toplumsal/siyasal ortamda TÖP’ü sorumlu davranmaya, SYKP’ye mesnetsiz, çarpıtılmış bilgilere dayanan suçlamalar yöneltmekten ve sol içi şiddet iması içeren tehditlerde bulunmaktan vazgeçmeye çağırıyoruz. Bu konuda sorumlu tutum alana kadar TÖP’le olan ikili ilişkilerimizi kestiğimizi devrimci kamuoyuna duyuruyoruz.
SOSYALİST YENİDEN KURULUŞ PARTİSİ (SYKP)
MERKEZ YÜRÜTME KURULU