Merkez Yürütme Kurulumuz yayınladığı yazılı bir açıklamayla, döviz kurundaki sert yükselişle giderek artan ekonomik krize dair birlikte mücadele çağrısında bulundu.
Açıklamada AKP-MHP iktidarının krize dönüşen ekonomi politikalarından “toplumun bütün kesimlerinin zarar gördüğü” söylenirken “Bıçak çoktan kemiğe dayandı, hatta kemiğimize dahi işlemeye başladı” ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada, birleşik mücadele çağrısı yapılarak “Dünyanın hiçbir yerinde ve tarihinde diktatörler kendiliğinden gitmemişlerdir. Bu iktidar, ancak biz onları devirirsek saltanat koltuklarından düşer” denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Erdoğan yönetimi ve Cumhur ittifakı ülkeyi ekonomik, siyasi, kültürel, ekolojik bir uçurumun kenarına getirdi. Zaten AKP-MHP iktidarının işsizlik, pahalılık, savaş, yağma ve yıkım politikalarıyla nefes almakta zorlanan halkın, son vurguncu döviz-kur politikalarıyla nefesi tümden kesilmek isteniyor. Bundan bir adım sonrası topyekün çöküş!
Toplumun bugüne kadar biriktirdiği bütün değerleri “özelleştirme” adı altında yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çeken Erdoğan iktidarı, şimdi de “ucuz iş gücü” pazarlamasıyla halkın emeğini yok pahasına yerli-yabancı sermayenin pazarına sunuyor. Kendi mallarıymışçasına ülkenin doğasını, birikimlerini, emeğini, ürününü har vurup harman savuruyorlar.
İşsizlik tavan yapmış, yoksulluk dibe vurmuş, fiyatlar uçmuş, maaşlar yerlerde sürünüyor, yangınlar, seller, HES’ler, betonlaşma ülkenin doğasını bitirmiş, şovenizm ve mezhepçilik halkta huzur bırakmamış, insani çürüme had safhada, sadece içerde değil, dışarıda da savaş, çatışma ve gerilim politikaları ülkeyi bir şer odağı haline getirmiş, kadınlar can güvenliği derdine düşmüş, engelliler umutlarını yitirmiş, çocuklar tedirgin, göçmenler dara düşmüş; umurlarında değil!
Ancak bu BÖYLE GİTMEZ!
Bu yağmadan pay alan bir avuç AKP-MHP’li yandaş ve sermayedar dışında toplumun bütün kesimleri gidişattan zarar görüyor. Bıçak çoktan kemiğe dayandı, hatta kemiğimize dahi işlemeye başladı.
Bu yağma, talan, baskı, sömürü ve savaş düzenine mahkum değiliz! Yoksulluk, işsizlik, sefalet, baskı ve zulüm kaderimiz değil. Bu kadim coğrafyanın halkları, işçileri, kadınları, LGBTİ+ları, gençleri, emeklileri, yoksul köylüleri, doğa dostları, kısaca tüm ezilenleri ve emekçileri hep birlikte #BÖYLEGİTMEZ dersek bu sömürü çarkı durur ve kırılır.
Dünyanın hiçbir yerinde ve tarihinde diktatörler kendiliğinden gitmemişlerdir. Bu iktidar, ancak biz onları devirirsek saltanat koltuklarından düşer. O yüzden sadece seçim sandığında değil, sokakta, Meclis’te, fabrikada, ofiste, tarlada, mahallede, okulda, kısaca hayatın her alanında faşizme, tek adam diktatörlüğüne birlikte direnmeli ve birlikte kazanmalıyız.
Sandığın güvencesi de garantisi de bugünden yükselteceğimiz güçlü ve birleşik bir halk hareketi yaratmaktan geçer. Şimdi hep birlikte ve en gür sesimizle bu #Böylegitmez, #Tayyipistifa sloganlarını ülkenin tüm sathına yayma zamanıdır. Evet bir “kurtuluş savaşı” içindeyiz, ancak bu, iktidarın söylediği gibi “ekonomik kurtuluş savaşı” değil, Tayyip Erdoğan iktidarından kurtuluş savaşıdır!
Bu böyle gitmez, gitmeyecek! Çünkü biz varız! Ve bu savaşı mutlaka biz kazanacağız!
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP)
Merkez Yürütme Kurulu