“Beyazıt ve Halepçe Katliamlarını Unutmadık, Hesap Soracağız!”

16 mart

Merkez Yürütme Kurulumuz, Beyazıt ve Halepçe katliamlarının yıldönümünde bir yazılı açıklamada bulundu. İki katliamın da unutturulmayacağının ve mutlaka hesap sorulacağının altı çizilen açıklamanın tamamı şöyle:

Beyazıt ve Halepçe Katliamlarını Unutmadık, Hesap Soracağız!

16 Mart coğrafyamızda hafızalara kazınan iki katliamın yıldönümüdür. 16 Mart, hem Beyazıt Meydanı’nda 7 öğrencinin üniversite kapısında bombalı-silahlı saldırıyla öldürüldüğü, hem de Halepçe’de binlerce Kürt’ün kimyasal silahlarla katledildiği gündür. Her iki katliam da coğrafyamızda ezilenlerin, emekçilerin ve halkların mücadelesini, direnişini bastırmak için gerçekleştirilmiştir.

Bundan 44 yıl önce 16 Mart 1978’de İstanbul Üniversitesi Merkez Binası’ndan toplu halde çıkan devrimci öğrencilerin üzerine kontrgerilla ve sivil faşistler tarafından atılan bomba ve ardından gerçekleşen silahlı saldırı sonucunda, Hatice Özen, Cemil Sönmez, Baki Ekiz, Turan Ören, Abdullah Şimşek, Hamit Akıl, Murat Kurt isimli 7 öğrenci yaşamını yitirirken, 41 öğrenci yaralandı.

Bu katliamın ardından yıllarca süren hukuk mücadelesi sonuçsuz kaldı ve dava dosyası kapatıldı. Beyazıt Katliamı, Türkiye’de devlet organizasyonu ile gerçekleşen onlarca cinayet ve katliam gibi karanlıkta bırakıldı, faili meçhul oldu. 

Bu katliam, 68 kuşağı ile yükselen, özellikle İstanbul Üniversitesi’nde Deniz Gezmiş’le simgeleşen devrimci öğrenci hareketini bastırmak, sindirmek için gerçekleştirilmişti. Ancak ne bu katliam ne de daha sonrasında yaşanan faşist/ırkçı saldırılar İstanbul Üniversitesi’nden, Beyazıt’tan bu izleri silememiştir. 

Beyazıt Katliamı’nın faillerinin takipçileri bugün de Antalya Üniversitesi’nde Kürt öğrencilere saldırmakta, Beyazıt’ta devrimci öğrencilere pusu kurmakta, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde öğrencilere silahlarla saldırmaktadır. Ancak devrimci öğrenciler polis-ÖGB destekli faşist saldırılara karşı mücadeleyi kesintisiz biçimde sürdürüyor. Boğaziçi’nden Barınamıyoruz, Yurtsuzuz eylemlerine öğrenci gençlik direnişine devam ediyor. 

Beyazıt Katliamı’ndan tam 10 yıl sonra bu defa Halepçe’de Kürt halkına yönelik bir katliam yaşandı. Saddam Hüseyin’in emri ile 29 Mart 1987 tarihinde başlatılan ve 23 Nisan 1989’a kadar sürdürülen El- Enfal Operasyonu’nda on binlerce Kürt katledildi. Saddam Hüseyin’in emri ile bu defa kimyasal ve biyolojik silahlar kullanılarak 16 Mart 1988’de başlayan hava saldırılarında ise 3 günde kadın, çocuk, yaşlı, genç demeden 12 bini aşkın Halepçeli katledildi. Dört parça Kürdistan coğrafyasında iktidarların Kürt halkına karşı gerçekleştirdiği katliam silsilesine Halepçe de eklenmiş oldu. 

Halepçe Katliamı, annelerin, babaların evlatlarının üzerine cansız bedenleriyle kapaklandığı fotoğraflarla, Kürt çocuklarının “Dayê bêhna sêva tê/Anne elma kokusu alıyorum” feryatları ile hafızalara kazındı. 

Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesini birçok kez şiddet ile bastırmak isteyen Saddam Hüseyin, bu katliam ile bir soykırım gerçekleştirmiştir. Ancak katliamın tek sorumlusu Saddam iktidarı değildir. O dönemde sürmekte olan İran-Irak savaşında Saddam yönetimini destekleyen ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Hollanda gibi Batılı emperyalistler “müttefikleri”nin bu soykırımını görmezden geldiler. Dahası, zaten bu kimyasal-biyolojik silahların çeşitli maddelerini Irak yönetimine kendileri sağlıyordu.

Saddam Hüseyin’in, emperyalistlerin suç ortaklığında gerçekleştirdiği bu soykırım saldırısı da Kürt halkının özgürlük ve eşitlik mücadelesini geriletemedi. 

Halepçe Katliamını gerçekleştirenleri ve suç ortaklarını unutmayacağız.

Beyazıt ve Halepçe katliamlarında yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz.

16 Mart Beyazıt ve Halepçe Katliamlarını Unutmadık, Hesabını Soracağız!

SOSYALİST YENİDEN KURULUŞ PARTİSİ (SYKP) MERKEZ YÜRÜTME KURULU