ABD Emperyalizmini değil, Venezuela halkını tanıyoruz!

Güney Amerika ve özellikle de Venezuela halkının kapitalizmi aşmayı hedefleyen arayışları, hem ülke/bölge kapitalistlerini hem de ABD emperyalizmini epey korkutmuş durumda. 2000’li yıllardan itibaren Şili’den Brezilya’ya, Bolivya’dan Ekvator’a, Arjantin’den Uruguay’a, Paraguay’dan Venezuela’ya çeşitli biçimlerde kapitalizm karşıtı hareketler ortay çıkmış ve bu mücadeleler ilerici ya da “sol” partileri iktidara taşımıştı.

Her ne kadar bu denemeler kapitalizmi aşarak eşitlikçi ve özgürlükçü sistemler yaratmayı henüz başaramamış olsalar da var oldukları haliyle dahi emperyalistlerin ve yerli işbirlikçilerinin kâbusu oldular. Dünyanın en zengin petrol yataklarını barındıran Venezuela, dikkat çekici doğalgaz ve altın rezervleriyle de ABD’nin kontrolüne almak istediği ülkelerin başında gelmekte.

Venezuela’nın sağcı, sermaye temsilcisi ve ABD işbirlikçisi lideri Juan Guaido’nun ve Trump’ın gözünü döndüren bu zenginlikler olsa da onları harekete geçmeye cesaretlendiren Chavez’le başlayan ancak Maduro’yla birlikte yer yer çağdaş demokrasiyle çelişen baskı tedbirlerinin de etkisiyle Bolivarcı iktidarın demokratik halk devrimini sonuçlarına kadar ilerletememesidir. Mülkiyet ve üretim ilişkilerinde köklü dönüşümün önünü açacak demokratik halk devriminin tamamlanmaması bürokrasinin ve giderek yoksul, emekçi halkın Bolivarcı iktidardan uzaklaşmasının önünü açtı.

Esas olarak bu çatlaktan sızan ve uyguladığı ambargo politikalarıyla Venezuela’daki demokratik yükselişi boğmak isteyen ABD emperyalizmi, şimdi doğrudan bir darbeyle iktidara el koymak istiyor. Arjantin’de muhafazakâr Mauricio Macri’yi, Peru’da eski bankacı Pedro Pablo Kuczynski’yi, Şili’de sağcı Sebastián Piñera’yı, son olarak Brezilya’da faşist Jair Bolsonaro’yı iktidara getirerek organize ettiği ve desteklediği karşı devrimci sağ yükselişi Yuan Guaido’yu iktidara taşıyarak sürdürmek istiyor.

Popülist sağ dalganın Venezuela temsilcisi Guaido da, emperyalist ABD başkanı Trump da Venezuela emekçilerinin, yoksullarının değil tekellerin, bankacıların, silah ve petrol tüccarlarının çıkarlarını savunuyorlar.

SYKP olarak biz açık bir şekilde emperyalistlerin ve onların yerli işbirlikçilerinin değil, Venezuela’nın yoksul ve emekçi halkının tarafında olduğumuzu belirtiyoruz. Sağcı Guaido’yu başkan olarak tanıdığını ilan eden darbeci Trump’ı değil, sadece Venezuela halkını tanıyor, destekliyoruz!

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP)

Eş Genel Başkanı

Cavit Uğur