Barış ve Demokrasi İçin Ortak Mücadeleyi Yükseltelim

Partiya Karkerên Kurdistanê (PKK), 5-7 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirdiği 12. Kongresini tamamladı. 27 Şubat tarihli “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” üzerine toplanan kongre, netice olarak, PKK adıyla yürütülen çalışmaların sonlandırıldığını deklare etti.

Bu karar, Kürt özgürlük mücadelesinin seyri içinde tarihi bir dönüm noktasını simgelemektedir ve yeni bir evrenin başlangıcıyla birlikte köklü bir reorganizasyondan yönelimini işaret etmektedir. Abdullah Öcalan’ın çağrısı ve önerisiyle PKK kongresinin almış olduğu karar, 27 Şubat’ta yine Abdullah Öcalan tarafından İmralı Heyeti aracılığıyla, “başka tarihsel koşulların ürünü olan bir hareketin giderek anlam yitimine uğraması ve tekerrürcü bir pratiğe düşmesi” biçiminde gerekçelendirilen sürecin doğal bir sonucu olarak ifade edildi.

Kongrenin kararı, her şeyden önce, Türkiye’de barışın, Kürt sorununa yönelik demokratik ve kalıcı çözümün ve de Türkiye’nin demokratikleşme imkânının açığa çıkarılması anlamında çok önemli bir adımdır. Aynı zamanda günümüz dünyasının dinamikleri doğrultusunda, Kürt özgürlük mücadelesi ile Türkiye devrimci-demokratik güçleri arasındaki mücadele ortaklığı ve stratejik ittifakın sürekliliğini de imlemektedir. Bu ittifak, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin başarısı için hayati ölçüde elzemdir. Demokratik siyaset sürecinin geliştirilmesi ve toplumsal mücadele alanlarında derinleştirilmesi; ezilenlerin tarihsel ittifakını izleyen üçüncü kutbun inşasında yeni imkânların yakalanmasını mümkün kılacaktır. Kongrenin kararı, barış, çözüm ve demokratikleşme hedefi ile anti-faşist mücadeleyi birbirine bağlayan bir “demokrasi ittifakı” için daha elverişli bir ortamın oluşması bağlamında, tarihsel ve politik olanaklar taşımaktadır. Dem Parti, ülkede barış ve demokraside ısrarlı tüm kesimleri 3. Kutup paradigması etrafında örgütleyip demokratik kampın başına geçerek, saray rejiminin süreci sıkıştırmak istediği tüm parantezleri aşmak gibi bir görevle karşı karşıyadır.

Ayrıca mevcut rejimin bizzat kendinin atması gereken adımları perdelenmesi, savsaklanması veya sürüncemede bırakılmasına yönelik manevralar ve iktidarın, süreci kendine yontmak için gerçekleştirdiği/planladığı hamleler, Kürt hareketinin barış ve özgürlükleri esas alan yaklaşımı sayesinde boşa düşürülmüştür.

Öte yandan ana muhalefet partisinin, rejimin dışlayıcı yaklaşımına rağmen, süreci ilerletici biçimde sahiplenmesi ve yalnızca destekleyici olmakla yetinmeyip alternatif bir çözüm odağı olarak iktidar bloğuna karşı uyguladığı basınç iktidarın, muhalefeti ayrıştırma, birbirinden uzaklaştırma ve hatta birbirine karşı konumlandırmaya yeltenen tuzaklarını bertaraf etmiştir. Ana muhalefetin AKP-MHP iktidarı karşısındaki güncel konumlanışını koruması ve üçüncü kutup lehine tavır alması önümüzdeki dönemde derlenebilecek en geniş muhalefet koalisyonu açısından “kritik” bir önem arz etmektedir.

Şimdi gecikmeksizin, maddeyi adıyla çağırarak, faşizme karşı barış, çözüm ve demokratikleşme sürecini güçlendirecek ilerletici adımlar atmanın sırasıdır. İktidar bloğu ve bileşenleri “rejimin bekasını” merkeze alan bir yaklaşımla ıslık çalmaya, süreci keyiflerince tanımlamaya, yukarıdan, dışlayıcı ve buyurgan bir çerçeveye hapsetme çabasını sürdürse de, barışla çözüm, barışla demokratikleşme arasındaki içsel bağlantıları yok saymaya devam edemeyecekler. Süreci tıkamayı, akamete uğratmayı hedefleyen bu tür eğilimlerle her an her alanda mücadele edilmelidir.

Mevcut rejim ve bileşenleri, Kürt özgürlük mücadelesini anti-terör parantezine sıkıştırma anlayışının, bu anlayıştan türeyen tüm davaların, hukuki yaptırımların ve “düşman hukuku” uygulamalarının bundan böyle boşa düştüğünü, aksinin inandırıcılıktan büsbütün yoksun kaldığını görmek zorundadır. Başta anayasal ve hukukî düzenlemeler olmak üzere, barış içinde yaşayacak demokratik bir toplumu inşa etmek için iktidara düşen sorumluluklar yerine getirilene kadar barış mücadelesinin ikirciksiz bir şekilde takipçisi olacağız. Partimiz, kendine düşen sorumluluğa uygun olarak barışı toplumsallaştırmak, demokratik bir dönüşümü sağlamak ve tüm ezilenlerin ortak mücadelesini zafere ulaştırmak için elinden geleni yapacaktır.

SYKP Merkez Yürütme Kurulu