Merkez Yürütme Kurulumuz, Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarında 4 gündür devam eden TSK operasyonuna dair yazılı açıklamada bulundu. Operasyonun ülkenin değil AKP-MHP iktidarının bekası için, sömürgeci-ilhakçı emellerle yapıldığının altı çizildi.
Açıklamada operasyonun sona erdirilmesi ve işgal edilen bölgelerden çekilerek yönetimin yerel halka devredilmesi çağrısında bulunulurken, “SYKP olarak Kürt meselesinin demokratik, barışçıl ve siyasal çözümü için tüm gücümüzle çaba göstermeye devam edeceğiz.” denildi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Yeni ‘Sınır Ötesi Harekat’ Ülkenin Değil, İktidarın Bekası İçin Yapılıyor
T.C. devleti, silahlı güçleriyle yeni bir “sınır ötesi harekatı”nı 18 Nisan’da Metina, Zap ve Avaşin-Basyan bölgesinde başlattığını açıkladı. Bu, bugün Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin denetimindeki topraklara 1993’den bu yana yapılan onlarca benzer içerikli askeri saldırı ve işgal harekatları listesinin şimdilik en sonunda yer alsa da, muhtemelen sonuncusu olmayacaktır. Ve neredeyse kesin olarak söylenebilir ki, belki yüzlerce sivil veya silahlı insanın ölümüne, yerleşim yerlerinin yıkımına, doğanın tahribine neden olmaktan başka bir sonuç yaratmayacak, “başarısız” olacaktır. Çünkü bundan önce bölgeye yapılan onlarca askeri saldırı harekatının akıbeti de böyle olmuştur.
Öte yandan, Kürdistan Bölgesel Yönetimi, bu harekatın yapılışında T.C. devleti ile açık ve doğrudan, politik ve askeri işbirliği içindedir. AKP ile aynı mayadan olan KDP’nin bu tutumu Kürtlerin değil, sömürgeci-ilhakçı güçlerin emellerine hizmet etmektedir.
Osmanlı ve Türkiye tarihinin son iki yüzyılında yüzlerce kez kanıtlandığı gibi, Kürt meselesi inkar ve imha politikalarıyla, askeri harekatlarla, katliam ve sistematik baskılarla, sömürgeci uygulamalarla çözülmemiştir ve çözülmeyecektir.
Egemenler ve iktidarı elinde tutanlar bunu bütün açıklığıyla bilmekte, ama yine de bu savaşı sürdürmektedir. Çünkü bu savaştan nemalanmakta, savaşı iktidarlarını sürdürmenin bir dayanağı olarak görmektedirler. Evet, Saray ve şürekasının, ırkçı-faşist odakların dediğinde bir doğruluk payı vardır: Bu bir “beka” sorunudur. Ancak tehlikede olan ülkenin bekası değil, iktidarlarının ve egemen konumlarının, saltanatlarının, kanla lekelenmiş para kasalarının bekasıdır. Söylediklerinin tam tersine; Kürtlere yönelik sistematik baskı, sindirme, asimilasyon, Kürt gençlerine yapılan işkenceler, Kürtlerin kendi dillerini konuştukları için dövülmeleri, aşağılanmaları, müzik yapmalarının yasaklanması gibi ırkçı-faşist saldırılar “bölücü” etkiler yaratmakta, ortak yaşamın inşası olasılığını zayıflatmaktadır.
Kürt coğrafyasına ve Kürt halkına yapılan tüm saldırılar ve ısrarla savaşın sürdürülmesi yalnızca demokratik ve siyasal çözümün önünü tıkamakla kalmıyor; savaşa yatırılan ve toprağa gömülen yüz milyarlarca lira, Türkiye emekçilerinin ve ezilenlerinin yoksulluğunun, sefaletinin, işsizliğinin daha da artmasının doğrudan sebebidir. Savaş, aynı zamanda milliyetçiliği, şovenizmi ve ırkçılığı azdırarak Türkiye’nin daha da karanlığa doğru sürüklenmesine, düşünsel/kültürel olarak çoraklaşmasına, bu topraklarda yeşeren evrensel değerlerin yitirilmesine de yol açıyor.
SYKP olarak Kürt meselesinin demokratik, barışçıl ve siyasal çözümü için tüm gücümüzle çaba göstermeye devam edeceğiz.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi topraklarına yapılan saldırı harekatı derhal durdurulmalıdır!
Rojava’dan İran sınırına kadar olan Kürt coğrafyasında yürütülen tüm askeri faaliyete ve üs/kontrol noktası vb askeri konumlanmalara son verilmeli, işgal edilen bölgeler boşaltılarak yönetimi yerel halka devredilmelidir.
KDP’nin kontrolündeki Kürdistan Bölgesel Yönetimi sömürgeci-ilhakçı güçlerle işbirliği tutumunu terk etmelidir.
Yaşasın Türkiye halklarının ve tüm Ortadoğu halklarının eşitlik ve kardeşliği!
SOSYALİST YENİDEN KURULUŞ PARTİSİ (SYKP)
MERKEZ YÜRÜTME KURULU