Dünyada ve Türkiye’de kapitalist sistemin devletleri, sermayesi topyekün bir savaş yürütmektedir. Bu savaş kimi zaman sömürerek kimi zaman ezerek, katlederek; halklara, kadınlara, doğaya, göçmenlere, LGBTİ+’lara karşı sürdürülüyor. Halklar barış istiyor ve bunun için mücadele ediyor, savaş baronları bu mücadeleyi ezmek, barışın sesini boğmak istese de mücadele sürüyor, sürecek.
Ortadoğu ve Türkiye’de emperyalistlerin ve Türkiye devletinin “bekaları” için sürdürdüğü savaşın ağır sonuçlarını halklar ödüyor. Halkların eşit ve kardeşçe yaşam isteğine karşın işgaller, katliamlar ve talan durmuyor.
Türkiye’de AKP-MHP faşist iktidarı, içeride başta Kürt halkı olmak üzere halkların barış talebine daha fazla ırkçılık, ayrımcılık politikaları uygulayarak yanıt veriyor. Dışarıda ise, beslendiği savaş için Suriye’den Irak’a, Libya’dan Afganistan’a işgaller, saldırılar, tüm savaş aygıtları ile varlığını sürdürmeye çalışıyor.
Kendi emelleri için gelecek görmeyenler barış masasını bir tekmede devirdiler, o da yetmedi beş yıl önce sadece barış istedikleri için sayısız akademisyeni üniversitelerden ihraç ettiler. Demokratik siyaset yapan HDP eş başkan ve parti yöneticilerini, belediye eş başkanlarını ve yöneticilerini hukuksuzca gözaltı ve tutuklamalara maruz bıraktılar. Fakat ne bilim insanlarının ne demokratik güçlerin ne de halkın sesini tüm saldırılarına karşın susturamadılar.
İktidar, şimdi yeni Ali Cengiz oyunları ve mesnetsiz iddialarla bu ülkede demokrasiyi tesis etmek ve halkların kardeşçe, eşit ve barış içinde yaşaması için başlıca güvence olan Halkların Demokratik Partisi’nin sesini kısmak için çeteleri ile saldırıyor, öldürüyor. Irkçılığı her yerde kışkırtıyor, pogrom denemelerini bir gün Kürtlere karşı, bir başka gün göçmen/mülteci halka karşı uyguluyor.
Halklar barış istiyor. İktidarın tüm kışkırtmalarına, halkları birbirine düşman etme çabalarına rağmen Türkiye halkları barış ve bir arada yaşama iradesi gösteriyor. AKP-MHP faşist ittifakının iktidar katından indirilip, demokratik bir cumhuriyet kurulması için mücadeleyi omuzlayanlar, kadınlar, emekçiler, Kürtler, doğa ve kentleri için mücadele edenler bu zulme son verecek, barışı kuracaktır.
Barış isteğimizi haykıracağımız 1 Eylül mitinglerinin yapılmasına dahi tahammül edemiyorlar. İstanbul’da ve Diyarbakır’da resmen, Ankara’da fiilen 1 Eylül mitinglerini yasakladılar! Diğer illerde de 1 Eylül etkinlikleri çeşitli biçimlerde engelleniyor ve yasaklanıyor. Yasaklarınız barış şiarını büyütmemizi engelleyemeyecek.
Barış için mücadelemiz sürüyor, biz kazanacağız.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi
Merkez Yürütme Kurulu