Grup Yorum’un konserlerine izin verilmesi ve hapisteki arkadaşlarının serbest bırakılması için ölüm orucuna başlayan Grup üyeleri Helin Bölek’in 288. günde ölümünün ardından, İbrahim Gökçek de 323. gününde ölüm orucuna ara verdikten kısa süre sonra yaşamını yitirdi. Devrimci sanata tahammül edemeyen ve sanatçıların en temel taleplerini, ürünlerini halka sunma isteklerini karşılamayarak ölümlerine neden olan AKP-MHP iktidarı, tarih önünde suçludur.
Ancak AKP-MHP iktidarının bu konudaki suçları bununla sınırlı kalmadı. İktidarın polisi İbrahim Gökçek’in Gazi Cemevi’nden yapılacak uğurlama törenine katılanlara gaz bombalarıyla saldırdı ve Cemevi’nin kapılarını kırarak Gökçek’in cenazesini kaçırdı. Saldırı sırasında çok sayıda kişi gözaltına alındı.
İbrahim’in naaşının Kayseri’de toprağa verileceğini öğrenen, iktidarın MHP kanadının çeteleri “Buraya gömdürmeyiz, gömülürse çıkarır yakarız” şeklinde açıklamalar yaptılar ve polis kaçırdığı cenazenin defnedilmesi sırasında sadece aile üyelerinin bulunmasına izin verdi.
Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in ölümünün ardından gelişen bu olaylar, AKP-MHP iktidarının hukuktan, evrensel değerlerden ve insanlıktan ne kadar uzak olduğunu bir kez daha dünya halkları nezdinde kanıtladı.
AKP-MHP iktidarının, bu topraklarda köklü bir gelenek olan “cenazeye saygı” gösterme kültürünü nasıl ayaklar altına aldıklarını daha önce devrimcilerin mezarlarını tahrip ettiklerinde, bir gerillanın kemiklerini kargoyla ailesine gönderdiklerinde ve daha birçok olayda defalarca görmüştük. Gökçek’in cenazesine yapılan saygısızlık da bu iktidarın siyaseten nasıl bir ahlaki çürüme içinde olduğunu gösterdi.
Gezi Direnişi sırasında polis saldırısından Dolmabahçe Camii’ne sığınan yaralıları ve hastaları “ayakkabı ile camiye girdiler” diye suçlayan Tayyip Erdoğan’ın polisleri, bir başka ibadethane olan Cemevi’nin kapılarını kırıp cenazeyi kaçırdı ve cenaze törenine katılanları darp ederek gözaltına aldı. AKP-MHP iktidarının zaten çok iyi bildiğimiz mezhepçi ve ırkçı politikalarının, Alevi ve devrimci düşmanlığının yeni bir tezahüründen başka bir şey değildir bu saldırı.
SYKP olarak, AKP-MHP iktidarının bu toprakların insani geleneklerini, hukuku ve evrensel değerleri ayaklar altına alan bu saldırılarını şiddetle kınıyoruz. Bu siyaseten ve ahlaken çürümüş iktidarın sonunu getirmek için tüm demokrasi güçleri, halklar, işçi ve emekçiler ile tüm ezilenlerin bir araya gelmesi acil ve zorunlu görevdir. Bu toprakların insanları er ya da geç bu mezhepçi ve ırkçı faşist zihniyetten kurtulacak ve özgür yarınlara kol kola yürüyecektir.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi olarak, Grup Yorum’un sanatsal özgürlüğünü sonuna kadar savunmaya devam edeceğimizi ve dayanışma içinde olacağımızı bildiriyor, Helin Bölek, İbrahim Gökçek ve eşzamanlı olarak adil yargılanma talebiyle yaptığı ölüm orucunda yaşamını yitiren Mustafa Koçak’ın direnişini selamlıyoruz.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi
Merkez Yürütme Kurulu