SYKP Kadın Meclisi: Erkek egemenliğe, kapitalizme karşı OHAL’de ve HER HAL’de kadınca direniyoruz!

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Kadın Meclisi, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile ilgili bir açıklama yayınladı. SYKP Kadın Meclisi tarafından yapılan açıklamada, “Erkek egemenliğe, kapitalizme karşı OHAL’de ve HER HAL’de kadınca direniyoruz” denildi.

Açıklamanın tam metni şöyle:

“Bugün dünyanın dört bir yanında artan emek sömürüsü, muhafazakârlık, şiddet, ırkçılık, cinsiyetçilik, savaş; kadın, çocuk, LGBTİ üzerindeki tahakkümün katlanmasını sağlıyor. Her taraftan kıskaç altına alınan biz kadınlar patriarkal kapitalizme meydan okumaya devam ediyoruz. Kadınca direniyoruz!

Küresel sermaye dev karlarında yaşanan kayıplarını işçiler/emekçilerin boğazına giren lokmadan kısarak telafi etmeye çalışıyor. Yalnızca Türkiye değil Fransa, Almanya gibi ülkeler yeni iş yasalarıyla kazanılmış haklar tek tek emekçilerin elinden alınıyor. Kadın emeği bundan nasibini fazlasıyla almaktadır. Türkiye’de çeşitli istihdam paketleriyle kadınlar çok düşük ücrete çalıştırılmakla kalınmıyor, ev işlerinin kaderimizmiş gibi bize yapışık kalması sağlanıyor.

Nüfusun yarısını oluşturan biz kadınların sabahtan başlayıp yatıya kadar devam eden ev içi emeği bu iktidar döneminde “kutsallık” adı altında daha da görünmez kılınıyor. Kapitalizmin meta ve hizmet alanına girmeyen karşılıksız emeğimiz iktidar tarafından “yerli ve milli ev işçisi” ve “çocuk doğurma makinesi” olarak sunulup duruluyor.

Binlerce yıla dayanan ataerkil sistem AKP iktidarı döneminde çok daha koyu bir tonla karşımıza çıkıyor. Rejim değişikliği hedefleyen iktidar sosyal ve kültürel alanda hegemonyasını kurarken kadın bedenini her anlamda kullanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, müftülerin sıklıkla kadınlar için verdikleri fetvalar, 7 yaşındaki kız çocuklarının evlenebileceğini öne sürmeler, çocuk doğurmayı teşvik, giyiminden dolayı kadınlara tanımadıkları erkekler tarafından sokak ortasında şiddet uygulama, kadın cinayetlerinin artması birbiriyle doğrudan bağlantılıdır. Hükümetin çocuk istismarı ve kadın cinayetleriyle ilgili duyarlıymış gibi medyada boy göstermesi timsah gözyaşından başka bir şey değildir. Asıl hedef kadınları kamusal alandan uzaklaştırmaktır.

Dünyada yaşanan ekonomik, siyasal, askeri, ekolojik, kültürel kaosun sonucu bölgesel düzeyde savaşların önü açıldı. Bölgemizde devam eden ve doğrudan tanığı olduğumuz savaştan dolayı milyonlarca kadın ve çocuk göç etmek zorunda kalıyor. Göçmen kadınlar tacize/tecavüze uğruyor, yaşına/bakireliğine göre fiyat biçilerek satılıyor, cihatçı çetelerin sözde “hak yolunda hizmet” babında haremlerini dolduruyor, en ufak bir itirazda katlediliyor.

8 Mart’ın direniş ruhu

Patriarkal kapitalizmin her türlü tahakkümüne karşı her koşulda direniyoruz. 8 Mart 1857’de “eşit işe eşit ücret” şiarıyla mücadele yürütürken bedenleri yanan New York’lu dokuma işçisi kadınların ruhu içimizde dolaşıyor. Tarihin akışı içinde Olympe de Gougesler, Rosa Luxemburglar, Clara Zetkinler, Aleksandra Kollontaylar, Mirabel Kardeşler; İsrail siyonizmine karşı mücadele eden Filistinli Şayda Ebu Ğazaliler/Leyla Khalidler; Rojava’da tecavüzcü/katil IŞİD çetelerine karşı mücadele eden Arin Mirkanlar, bilincimizi ve eylemimizi zenginleştiren Şirin Tekeliler, Kate Milletler, Nevin Yıldırımlar; erkeklerce katledilen Güldünya Törenler, Şengül Karacalar ve burada ismini sayamayacağımız birçok kadının ruhu içimizde dolaşıyor.

8 Mart’ta sokaklardayız

Ortadoğu’da savaşların bitmesi, barış ve eşit kardeşliğin yeşermesi için;

Göç yollarında kadın bedenleri ve ruhlarının yitip gitmesini önlemek için;

Emeğimizin hakkı için, görünmeyen emeğimizin kamusal alanda var olabilmesi için;

Tek adam rejimi yerine demokratik, laik/seküler bir Türkiye için;

Kadınları başı açık veya kapalı şeklinde ayırmaya çalışan iktidara karşı kıyafet özgürlüğünü savunarak kadınlarla ortak paydada buluşabilmek için;

Çocuk gelinlerin olmaması için, çocuk istismarının bir hastalık olarak ele alınması değil, bir zihniyet sorunu olarak görülüp çözülmesi için;

Sokakta rahatça yürüyebilmek, kahkaha atabilmek için;

Bugüne kadar kazanılmış haklarımıza el koymaya çalışan iktidara karşı, haklarımızı korumak için;

Kadın cinayetlerine karşı yaşam hakkını savunmak için;

8 Mart’ta alanlardayız. Dünyanın dört bir yanında patriarkaya ve kapitalizme karşı enternasyonalist mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu bilinçle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü selamlıyoruz.

SOSYALİST YENİDEN KURULUŞ PARTİSİ (SYKP) KADIN MECLİSİ”