Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından OHAL kapsamında çıkarılan 695 ve 696 sayılı KHK’lara ilişkin bir açıklama yayınlandı.
‘İktidar OHAL’i faşizmin bir devlet biçimi olarak inşasında kullanmayı sürdürüyor’
AKP Genel Başkanı ve Hükümetin, faşizmin bir devlet biçimi olarak inşasında, sokağın sessizleştirilmesinde ve muhalif her duruşunda susturulmasında OHAL ve KHK’ları dizginsiz biçimde kullanmaya devam ettiği belirtilen açıklamada, KHK’larla birlikte paramiliter güçlere yasal zırh giydirildiği vurgulandı.
KHK’larda yer alan maddelerin paramiliter güçlerin açıkça her tür yöntem ve silahla toplumsal muhalefete karşı kullanılmasının yasal güvencesi olduğu belirtilen açıklamada, “Zırhı giyen, yasal hakkını kullanan herhangi bir göstericiyi vursa bu madde uyarınca ona dokunulamayacaktır. Tehlikenin büyüklüğü ve buna karşı mücadelenin aciliyeti ortadadır” denildi.
‘Burası Guantanamo değil, ‘tek tip elbise’ dayatması püskürtülecek’
696 sayılı KHK ile 12 sürecinde denenen ve direnişlerle püskürtülerek tarihe gömülen ‘tek tip elbise’nin yeniden gündeme getirildiği belirtilen açıklamada, dayatmanın siyasi tutsakları teslim alma ve onurlarını kırma girişimi olduğunun altı çizildi. Tek tip elbise dayatmasının bir Guantanamo özentiliği olduğu kaydedilen açıklamada, “Tarihsel tecrübelerle sabittir, burası Guantanamo değildir, olmayacaktır. “Tek tip elbise” dayatması yine püskürtülecek, geçmişte; Diyarbakır, Mamak ve Metris vd. cezaevlerinde olduğu gibi bedelleri olacak, ancak siyasi tutsaklar asla bu durumu kabullenmeyecekler ve bu dayatmayı yine tarihe gömeceklerdir” denildi.
‘Karanlığa karşı Anti Faşist Demokrasi Cephesi’
Açıklamada, paramiliter güçlere giydirilen koruma zırhına ve cezaevlerinde başlatılmak istenen vahşete karşı siyasi tutsaklara sahip çıkmaya ve onlarla dayanışmaya çağrı yapılırken, tüm demokrasi güçlerine Anti Faşist Demokrasi Cephesi’nde birlik olma çağrısında bulunuldu.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Ülkeyi kesintisiz OHAL ve KHK’larla yönetmeye çalışan AKP Genel Başkanı ve Hükümet; Faşizmin bir devlet biçimi olarak inşasında sokağın sessizleştirilmesi/teslim alınması, muhalif her duruşun susturulması için de OHAL ve KHK’ları dizginsiz biçimde kullandı/kullanıyor. Devletin resmi güçlerinin yanı sıra örgütlenen paramiliter güçlere (Osmanlı Ocakları, SADAT vb.) çıkarılan KHK’lerle yasal zırh giydirilmektedir.
KHK’nin 121. Maddesinde:
“Resmi bir sıfat taşıyıp taşımadıklarına veya resmi bir görevi yerine getirip getirmediklerine bakılmaksızın 15/7/2016 tarihinde gerçekleştirilen darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamında hareket eden kişiler hakkında da birinci fıkra hükümleri uygulanır.”
Denilerek paramiliter güçlerin; açıkça her tür yöntem ve silahla toplumsal muhalefete karşı kullanılmasının yasal güvencesi oluşturulmuştur. Yasal ve Demokratik bir eyleme saldırı açık hale getirilmekte, saldıranlara da dokunulmazlık zırhı giydirilmektedir. Zırhı giyen, yasal hakkını kullanan herhangi bir göstericiyi vursa bu madde uyarınca ona dokunulamayacaktır. Tehlikenin büyüklüğü ve buna karşı mücadelenin aciliyeti ortadadır.
Demokratik mücadele alanında bunlar kurgulanırken zindanlar da unutulmamıştır. Çıkarılan 696 sayılı KHK ile 12 Eylül sürecinde denenmiş, ölümlerle sonuçlanan direnişlerle püskürtülmüş ve tarihe gömülmüş “tek tip elbise” yeniden gündeme getirilerek siyasi tutsakları teslim alma, onurlarını kırma girişimleri başlatılıyor. “Anayasal Düzen ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar” kapsamına giren tutuklular denilerek doğrudan siyasi tutsaklar hedefleniyor. Tecavüzcüler ve benzeri suçlardan yargılananlar bu uygulamanın dışında. Onlar istediği kıyafetlerle hakim karşısına çıkacaklar. Amaç çok net: Siyasi tutsakların onurlarını kırmak, onları teslim almak.
“Tek tip elbise” dayatması kıyafetlerin renginden anlaşılacağı üzere bir Guantanamo özentiliğidir. Tarihsel tecrübelerle sabittir, burası Guantanamo değildir, olmayacaktır. “Tek tip elbise” dayatması yine püskürtülecek, geçmişte; Diyarbakır, Mamak ve Metris vd. cezaevlerinde olduğu gibi bedelleri olacak, ancak siyasi tutsaklar asla bu durumu kabullenmeyecekler ve bu dayatmayı yine tarihe gömeceklerdir… Selahattin Demirtaş cezaevinden sesleniyor: “Faşizme boyun eğip tek tip kıyafet giymektense kefen giymeyi tercih edeceğiz.”
“Tek tip elbise” dayatması tutuklunun savunmasına saldırıdır, İnsan Haklarına aykırıdır, onur kırıcıdır, siyasi tutsaklara intikamcı yaklaşımdır. AKP Genel Başkanına ve Hükümete sesleniyoruz: Uygulamayı düşündüğünüz “Tek tip elbise” dayatmasından derhal vazgeçin. Hukuku her tür kirli amacınız için kullandınız, onu yok derekesine indirdiniz. İntikamcı duygularınıza alet etmeyin. Yapmaya çalıştığınız şey cezaevlerine pimi çekilmiş bomba bırakmaktır, ağır bedelleri olacaktır ve Türkiye Halklarına hesap veremeyeceksiniz.
“Tek tip elbise” dayatması önümüzdeki süreçte; sadece dışarıda değil, mücadele yöntemleri son derece sınırlı olan cezaevlerinde bulunan siyasi tutsakların da ağır bedellerle karşılaşacaklarına işaret ediyor. Bu onur kırıcı dayatmayı ne bizler ne de siyasi tutsaklar kabul edebiliriz. Tüm demokrasi güçlerini; son çıkarılan KHK’larla üzerimize çökmeye çalışan ve gün geçtikçe koyulaşan zifiri karanlığa karşı, Anti Faşist Demokrasi Cephesinde birlikte olmaya, özellikle paramiliter güçlere giydirilen koruma zırhına ve cezaevlerinde başlatılmak istenen vahşete karşı siyasi tutsaklara sahip çıkmaya ve onlarla dayanışmaya çağırıyoruz.
Gün birlik ve mücadele günüdür.