SYKP Kocaeli’den ‘hayır’ çağrısı: Gerçekler gizlenemeyecek kadar çıplak

SYKP Kocaeli İl Örgütü bir basın açıklaması yaparak referandumda ‘hayır’ oyu verme çağrısı yaptı. Açıklamada, iktidarın teklifle birlikte rejim değişikliği isteğini gizlemeye çalıştığı belirtilerek, “Ama mızrak çuvala sığmıyor. Zira gerçekler gizlenemeyecek kadar çıplak” denildi.

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Kocaeli İl Örgütü tarafından parti binasında yapılan açıklamada, referandumda ‘hayır’ oyu kullanılması çağrısı yapıldı.

Siyasi iktidarın Bahçeli’nin de desteğiyle Meclis’in iradesini ortadan kaldırarak başkanlık sistemine geçmek ve denetleme imkanlarını ortadan kaldırmak istediği belirtilen açıklamada, “Partili cumhurbaşkanlığı denilen tek adam rejimi, tek adam partisinin egemenliği rejimidir.  Tüm kurumların ve yaşamın tek adam partisinin renginde ve sultasında olması demektir. Velhasıl tek adam ve tek parti devleti demektir” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamada şöyle denildi:

Devlet Bahçeli destekli siyasi iktidar, Anayasa değişikliği referandumuyla Meclis’in iradesine son vererek başkanlık sistemine geçmek istemektedir. Referanduma sunulan birbirini dengeleyen ve denetleyen yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin ayrılığını yok eden kuvvetler birliği değişikliğidir. Tüm güç ve yetkilerin tek kişide toplandığı dikta rejimine geçiş oylamasıdır.  Partili cumhurbaşkanlığı denilen tek adam rejimi, tek adam partisinin egemenliği rejimidir.  Tüm kurumların ve yaşamın tek adam partisinin renginde ve sultasında olması demektir. Velhasıl tek adam ve tek parti devleti demektir.

Bugün, Cumhurbaşkanı’nı eleştiren herkes hakaretten tutuklanıyor. AKP iktidarı kendi gibi düşünmeyen herkesi “terörist” ilan ediyor.  Farklı düşünen herkes-gazeteci, akademisyen, hukukçu, emekçi, öğrenci, öğretmen- işinden atılıyor ya da tutuklanıyor.  Basın özgürlüğü yok ediliyor, televizyon, radyo ve gazeteler kapatılıyor. Saray’ın tahakkümüne karşı çıkan dernekler kapatılıyor. Bütün bunlar ve fazlası fiili başkanlık sisteminde oluyor.

Birde, fiili başkanlık sistemi anayasa değişikliğiyle dokunulmazlık ve sorumsuzluk zırhıyla korunan sınırsız yetkili resmi başkanlık rejimine dönüştüğünde olacakları düşünün. Şimdi, yüz yüze olduğumuz bu gerçekliğe gözlerimizi kapatmadan ama aynı zamanda teslim olmadan, AKP iktidarının dikta rejimini kurumsallaştırma hesaplarını ters yüz etme zamanıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin üzerine inşa edildiği temel taşların yerinden oynadığı bu süreçte; sosyalistlerin, demokratların, yurtseverlerin, laiklerin, insan hakları aktivistlerinin, inanç mücadelesi verenlerin, kadın mücadelesi aktivistlerinin,  demokrasiden yana kadın-erkek, genç-yaşlı herkesin yan yana sultanlığa dur deme zamanıdır.

7 Haziran’daki yenilgisini kabul etmeyip “400 Milletvekilini verin kaos bitsin” diyenler bu gün de “başkanlık kabul edilirse terör biter” diyerek sopalı referandumda dikta rejimine onay istiyor. Ama Meclisi devre dışı bırakarak tek adam dikta rejimine geçiş heveslisi siyasi iktidar halkın egemenlik hakkını ve iradesini çiğneyemeyecektir. Türkiye halkları dikta rejimini engelleyecek güçtedir.’’