TBBM’de kabul edilen Anayasa değişikliği referandumda seçmenin oyuna sunulacak. Saray ve AKP “Anayasa değişikliğiyle yapılan hükümet sistem değişikliğidir” biçimindeki söz oyunlarıyla yapmak istediği rejim değişikliğini gizlemeye çalışılıyor. Ama mızrak çuvala sığmıyor. Zira gerçekler gizlenemeyecek kadar çıplak.
Devlet Bahçeli destekli Saray ve AKP, Anayasa değişikliği referandumuyla Meclisin iradesine son vererek başkanlık sistemine geçmek istemektedir. Referanduma sunulan birbirini dengeleyen ve denetleyen yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin ayrılığını yok eden kuvvetler birliği değişikliğidir. Tüm güç ve yetkilerin tek kişide toplandığı dikta rejimine geçiş oylamasıdır.
Partili cumhurbaşkanlığı denilen tek adam rejimi, tek adam partisinin egemenliği rejimidir. Tüm kurumların ve yaşamın tek adam partisinin renginde ve sultasında olması demektir. Velhasıl tek adam ve tek parti devleti demektir.
Bugün, Cumhurbaşkanına eleştiren herkes hakaretten tutuklanıyor. Saray kendi gibi düşünmeyen herkesi “terörist” ilan ediyor. Farklı düşünen herkes-gazeteci, akademisyen, hukukçu, emekçi, öğrenci, öğretmen- işinden atılıyor ya da tutuklanıyor.
Basın özgürlüğü yok ediliyor, televizyon, radyo ve gazeteler kapatılıyor.
Saray’ın tahakkümüne karşı çıkan dernekler kapatılıyor.
Bütün bunlar ve fazlası fiili başkanlık sisteminde oluyor.
Bir de, fiili başkanlık sistemi anayasa değişikliğiyle dokunulmazlık ve sorumsuzluk zırhıyla korunan sınırsız yetkili resmi başkanlık rejimine dönüştüğünde olacakları düşünün.
Şimdi, yüz yüze olduğumuz bu gerçekliğe gözlerimizi kapatmadan ama aynı zamanda teslim olmadan, Saray ve AKP’nin dikta rejimini kurumsallaştırma hesaplarını ters yüz etme zamanıdır. Türkiye cumhuriyetinin üzerine inşa edildiği temel taşların yerinden oynadığı bu süreçte; sosyalistlerin, demokratların, yurtseverlerin, laiklerin, insan hakları aktivistlerinin, inanç mücadelesi verenlerin, kadın mücadelesi aktivistlerinin, demokrasiden yana kadın-erkek, genç-yaşlı herkesin yan yana sultanlığa dur deme zamanıdır.
7 Haziran’daki yenilgisini kabul etmeyip “400 Milletvekilini verin kaos bitsin” diyenler bu gün de “başkanlık kabul edilirse terör biter” diyerek sopalı referandumda dikta rejimine onay istiyor.
Ama Meclisi devre dışı bırakarak tek adam dikta rejimine geçiş heveslisi siyasi iktidar halkın egemenlik hakkını ve iradesini çiğneyemeyecektir. Türkiye halkları dikta rejimini engelleyecek güçtedir.
SYKP olarak:
Halkların kardeşçe bir arada yaşaması için,
Herkesin kendi dini inancının gereğini özgürce yerine getirebilmesi için,
İş ve aş güvencesi için,
Söz ve düşünce özgürlüğü için,
Kadınların özgürce sokaklarda dolaşabilmesi için,
Sevgililerin el ele gezebilmesi için,
Laik-anti laik çatışmasının son bulması için,
Herkesin inancını, kimliğini, cinsel yönelimini özgürce yaşayabilmesi için,
Kapımızı çalanın sütçü ya da tüpçü olduğundan emin olabilmek için,
Şafak vaktini korkunun değil aydınlığın simgesi olarak hatırlamak için,
Saltanatın ve talanın bitmesi, halkın insanca yaşayacağı gelir dağılımı için,
Ülkemizin açık ceza evine dönüşmemesi için,
Tek adam diktatörlüğüne HAYIR diyoruz.
Zifiri karanlığa karşı aydınlığı seçiyoruz!
Demokratik, çoğulcu, hoş görülü bir toplumsal yaşam için
Demokrasi için, herkesi;
Tüm farklılıklarımız ve renklerimizle Anayasa değişikliğine karşı birlikte HAYIR kampanyası örmeye,
Referandum günü mutlaka sandığa gitmeye,
Ve Referandumda HAYIR oyu kullanmaya çağırıyoruz!
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi – SYKP