5 Eylül’de, aralarında HDP milletvekillerinin ve kurum temsilcilerinin de bulunduğu, gönüllü 50 kişinin başlattığı süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinin tek talebi olan Abdullah Öcalan’ın yakınları ya da avukatları ile görüştürülmesi isteğinin, derhal karşılanmasını ve halklarımızın barış arzusuna kayıtsız kalınmamasını istiyoruz.
Beş yıldır avukatlarıyla görüştürülmeyen, bir yılı aşkın süredir kendisinden haber alınamayan, Abdullah Öcalan’ın sağlığına dair kuşkular, 15 Temmuz gecesi gerçekleştirilen darbe girişimi sonrasında daha da artmıştı. 15 Temmuz gecesi İmralı Adası’nda bir çatışma yaşandığı ve çatışmayı gerçekleştirenlerin Yunanistan’a helikopterle kaçanlar olduğu iddiası da Meclis’te dile getirilmişti.
18 yıldır İmralı Adası’nda tek başına tutulan ve 2015 Temmuz ayında AKP Hükümetince yok sayılan, Kürt sorununun siyasal demokratik çözümü doğrultusundaki “çözüm ve müzakere süreci”nin tarafı olan Öcalan’ın tecrit altında tutulmasını kabul edilemez buluyoruz. Öcalan’ın ailesi, yakınları, avukatları ve insan hakları kuruluşlarıyla görüştürülmemesini, bir yıldır yeniden başlayan ve can kayıplarına mal olan çatışmalı süreci daha da provoke etmeye dönük bir tutum olarak algılıyoruz.
Son derece insani bir talep olmasının yanı hükümlü ve tutukluların sahip olması gereken en basit hak olan “yakınlarıyla haberleşme” hakkının engellenmesinin, Abdullah Öcalan’ın ailesi ya da siyasi bir heyet tarafından ziyaret edilmesi isteğine kayıtsız kalınmasının; yeni can kayıplarının önünün açılmasına, var olan çatışmalı süreci ise daha da büyüterek ihtiyaç duyulan kardeşlik ve çatışmasızlık ortamından daha da uzaklaşılmasına neden olacaktır. Halklarımız arasında yaratılmaya çalışılan bu düşmanlık ve çatışma ortamının tek sorumlusu olan AKP Hükümeti, Abdullah Öcalan’a uyguladığı tecridi derhal kaldırmalıdır.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP)
Merkez Yürütme Kurulu